Bostancıoğlu Mimarlık’ı tanıyabilir miyiz?
Biz üç mimar; Hande Bostancıoğlu, M.Metin Bostancıoğlu ve Mimar Osman Kaya 10 yıldır Türkiye’nin birçok bölgesine mimari projelerimiz ile hizmet veriyoruz. Merkez ofisimiz İstanbul’da olmakla beraber İzmit ve Konya’da da teknik ofislerimiz bulunuyor. Şirketimizin faaliyet alanı mimari projelerin tasarımı, uygulama çizimleri ve kontrollükten oluşmaktadır.
Helenium projelerinde yer alıyorsunuz, detaylarını anlatır mısınız?
İstanbul Kartal’da hayata geçirilen Helenium Twins projesinin mimari tasarımını yaptık. Şimdilerde inşaatı devam eden projelerimizden bir tanesi Pendik Kurtköy bölgesinde bulunan Helenium Wings projesidir. Konut + ticaret alanlarını kapsayan karma kullanımlı bu proje 16 dönüm üzerine kuruluyor. Yaklaşık 46 bin metrekarelik inşaat alanına sahip. Bu projemizin özelliği bütün katlarda teras bulundurması ve yeşili zeminden alıp üst katlara kadar taşımasıdır. Hem sakinlerine hemde etrafındaki bölgeye hizmet veren ticari alanları bulunmaktadır. Zengin sosyal alanları ve modern mimari yapaısıyla Pendik bölgesinde önde gelen projelerden biridir. Başarır İnşaat’ın Helenium serisinin de ikinci projesidir.
Helenium Garden
Helenium Garden, bu serinin üçüncü projesidir. Yine Pendik - Kurtköy bölgesinde bulunan bu projemiz, cephe-çevre-bahçe konseptiyle tasarlanmıştır. 4 blok olarak tasarlanan yapı, konut ve ticari alanlardan oluşan karma bir projedir. 10 dönüm üzerinde yükselen proje 24 bin metrekare inşaat alanına sahiptir. Farklı büyüklüklerde dükkanların yer aldığı projede stüdyo, 1+1, 2+1 ve 3+1 daire seçenekleri bulunuyor. Diğer projelerimiz gibi bu projemizi de zengin sosyal altyapısıyla kendi kendine yetebilen bir proje olarak tasarladık. Helenium Garden de modern çizgisiyle Pendik bölgesinde öne çıkan iddialı projelerimizdendir.
Elit Alyans Residence’in
detayları nelerdir?
İzmit Çayırova bölgesindeki Elit Alyans Residence projemiz 6 dönüm üzerinde 20 bin metrekare inşaat alanından oluşmaktadır. Bu projemizde 2+1’den 5+1’e değişen daire seçenekleri yer alıyor. Tüm daireleri deniz manzaralı olan projede, manzaranın keyfi çıkması amacıyla geniş balkonlar tasarlandı. Elit Alyans Residence’de; açık-kapalı havuz, sauna, hamam, fitness, kafe, restoran ve her daireye ait kapalı otopark imkanı bulunuyor. Çayırova bölgesinde Alyans İnşaat ile daha büyük ölçekli konut ve ticari projeler için de tasarım aşamasında çalışmalarımız devam ediyor.
Eşref Çakmak İş Merkezi
Eşref Çakmak İş Merkezi, Üsküdar Altunizade bölgesinde ofis binası olarak tasarlandı. 6 bin metrekare inşaat alanına sahip olan proje 600 metrekare kat alanı ile geniş çalışma mekanları sunmaktadır. Ofis ortamını kullanışlı hale getiren dikdörtgen plandan oluşan binamızın bu düz formu, cephesindeki hareketlilik ile dinamik bir hale getirildi, böylece binanın dikkat çekmesi sağlandı.
Mimari ilerleyişini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Ülkemizde mimarlığa verilen önem hızla artmıştır. Mimarlığa bakış sadece yaşam alanı oluşturmaktan çıkıp dış cephesi, çevresiyle ilişkisi ve fonksiyonelliği de bağlayan bir alan olarak ele alınmaya başlanmıştır. Bize göre mimarlık bir sanattır. Ve binalar sanat eseridir. Eski algılar değişmiştir, artık inşaat sektörü sadece ev ve işyeri değil dış cephesiyle ve görselliği ile daha şık ve kullanışlı binalar oluşturmaktadır. Artık yarış, daha güzelini ve farklısını üretmeye dönmüştür. Böyle olması artık kaçınılmazdır. Kullanıcılar da artık bilinçlenmiştir. Bu yüzden marka projelere talep artmıştır. Talep arttığı için mimarlar da bu talebi karşılamak için kendilerini geliştirmişlerdir. Daire satın alanlar sosyal donatıları geniş, marka değeri olan yapılara ilgi göstermekte hatta artık mimarının kim olduğuna dikkat etmeye başlamışlardır.
Gündem olan kentsel dönüşüm
çalışmalarını mimar gözüyle
nasıl değerlendiriyorsunuz?
Son zamanlarda hızlanan kentsel dönüşüm çabaları bence çok doğru yönde ilerlemektedir. Bana göre daha hızlı bir dönüşümün yapılması gerekmektedir. Hepimizin bildiği gibi ülkemiz ciddi bir deprem kuşağında bulunmaktadır. Bunu unutmamalı ve bir an önce inşaat tekniklerin, yapı malzemelerin ve mühendisliğin kısıtlı olduğu zamanlarda yapılmış güvensiz yapıları en hızlı şekilde yıkıp yerlerine daha sağlam binaları inşa etmeliyiz. Hatta daha küçük arsalar birleştirilip daha büyük parsellere dönüştürülmeli, daha planlı ve inşaatı daha kontrol altında olan binalar yapılmalıdır. Bu dönüşüm yapılırken binaların yanı sıra yeşil alanlar, sosyal alanlar, otoparklar düşünülmelidir. Yeni binaları yaparken kendine yetebilecek kadar otoparkları da düşünürsek sokaklardaki otopark ve trafik sorununa da bir çözüm sağlanmış olur.
İnşaat sektörüne dair
izlenimleriniz nelerdir?
İnşaat pazarı son yıllarda önemli atılımlar gerçekleştirdi. Artık sadece Türkiye’de değil çoğu ülkede inşaat yapmaktayız. Eskisi gibi sadece iş gücü olarak değil mühendislik ve mimarlık konularında Türk firmaları yurt dışı ve yurt içinde kendilerini çok geliştirmişlerdir. Zenginleşen malzeme yelpazesi de buna destek vermektedir. İnşaat sektörü lokomotif bir sektördür. Bu yüzden yavaşlamaması gerekmektedir. Tabiki bölge planlarının iyi yapılması ve bir bölgede inşaat stoğunun gereğinden fazla yapılmaması da önemlidir. Nüfus yoğunluklarının planlı olması şarttır. Yoksa bir bölgede yapılan çok fazla yapı stoğunda yollar o bölgedeki nüfusu kaldıramaz. Ve orayı ulaşılmaz ve yaşanmaz bir hale getirebilir. Bu yüzden şehir bölge planlarının iyi yapılması şarttır. Rant için bu bölgelere çok fazla imar verilmemelidir.
Mimarlık eğitimi ve sektörün kalifiye
eleman durumuna dair
değerlendirmeleriniz nelerdir?
Kalifiye eleman sorunu malesef vardır. Çünkü ihtiyaç fazla olduğu için kalifiye eleman sorunu da doğmaktadır. Bir mimarın kalifiye eleman olabilmesi için gereken süre mezun olduktan sonra 4, 5 senedir. Mimarlıkta eğitim hiç bir zaman bitmez. Mimar çalıştığı sürece kendini geliştirmeli ve yenilemelidir. Her konuda bilgi sahibi olması gerekmektedir. Bana göre bu eksiklik; mühendislerin ve mimarların temel eğitimi aldıktan sonra meslekleriyle ilgili eğitimi piyasayla koordineli bir şekilde ettirerek giderebilirler. Daha uygulamaya dönük eğitim verilmeli piyasa şartları öğretilmelidir. Yani öğrenci okurken kendini piyasaya hazırlamalıdır. Ama ülkemizde yeni mezun olan bir kişi sudan çıkmış balığa dönmektedir. Eğitimin yanında işi işte öğrenmektedir. Oysaki 4 senelik eğitimi sırasında piyasada çalışırsa mezun olduğunda kalifiye eleman olarak, donanımlı bir konumda mezun olur. Bu da piyasadaki kalifiye eleman açığını önemli ölçüde azaltır. Ve kişinin kendisini daha geliştirmesine imkan tanır.
2013 yılı ofisiniz açısından
nasıl tamamlandı?
2012 ve 2013 yılları bizim açımızdan oldukça yoğun geçti. Devam eden bu yoğunluk bizi proje seçmeye yönlendiriyor. Tasarımlarımızı daha rahat sergileyebileceğimiz çalışmaları almaya itiyor. Bu yüzden tasarımlarımızı uygulayabilecek firmalarla ve projelerde çalışıyoruz. 2013-2014 yıllarında da inşaat sektörünün bu hızla devam edeceğine inanıyorum.
Son olarak hedefleriniz nelerdir?
Hedefimiz kendimizi daha çok geliştirmek ve daha iyi projelere imza atmak yönündedir. Ülkemize ve dünyaya iyi yapı örnekleri çıkarmak ve yaptığımız projelerle işverenleri ve yapıların son kullanıcılarını mutlu edebilmeyi amaçlıyoruz. Konforlu, kullanışlı, iyi ve satılabilir yeni yatırımlara imza atmaya devam edeceğiz.
Boytorun Mimarlık tarafından Arnavutköy’de tasarlanan Durusu Milltown projesi bölgenin konut, ticaret ve kamusal alan ihtiyaçlarını karşılama hedefiyle hayata geçiriliyor. Kişi başına düşen sosyal ala...
Devamını Gör...
Özer Ürger Mimarlık tarafından tasarlanan Güngören Gösteri Merkezi (GGM) ve Kent Parkı projesi, yapı ile çevresi arasında kurulan güçlü bağlar sayesinde İstanbul’un en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri...
Devamını Gör...
Ulusal ve uluslararası ölçekte atlı spor kulüplerine imza atan Equine Design Studio, Şile’de uluslararası yarış standartlarına uygun niteliklerde özel bir binicilik merkezi tasarladı
Devamını Gör...