Geçtiğimiz ay Ege Denizi’nde gerçekleşen ve İstanbul’da da hissedilen deprem, gözleri yeniden inşaat sektörüne çevirdi. Eski binaların yanı sıra yeni binalar da tartışılıyor. Peki kentsel dönüşümün çok yavaş ilerlemesi bir yana yeni binalar ne kadar güvenilir?

 Çok çabuk unutmamıza rağmen sık sık kendisini bize hatırlatan deprem gerçeği, son günlerde Ege Denizi’nde gerçekleşen depremle yeniden gündeme geldi. Gözler yine İstanbul’a çevrilirken binaların durumu herkesi tedirgin ediyor. Yanyana binaların ve daracık sokakların oluşturduğu mahalleler kimseye güven vermiyor.  Bazılarının başını sokacak bir ev alma arayışı bazılarının da yatırım amaçlı konut alma çabası, deprem korkusunun gölgesinde gerçekleşiyor. Peki nasıl bir binada nasıl bir ev almalı? Kime güvenmeli, nelere dikkat etmeli? 

 Müteahhit Faktörü Araştırılmalı

 İster marka proje olsun ister mahalle arasında müstakil olsun binayı inşa eden firma ve kişilerin öncelikli olarak araştırılması gereken unsur olduğunu belirten Nanda Yapı Pazarlama ve Kurumsal İletişim Müdürü Bahar Uzun, satış aşamasında tüketicilerin; fiyat ya da diğer özelliklerin büyüsüne kapılarak hatalı tercih yapabildiklerini söylüyor.  Konut ya da işyeri alırken binayı inşa eden firma ve kişilerin geçmiş referanslarına bakılmasını, mümkünse daha önce satın almış ve hatta teknik analiz yaptırmış kişilere danışılmasını öneren Bahar Uzun; “1999 yılında yaşamış olduğumuz gibi bazı firmaların fiyat-kalite politikaları doğrultusunda ucuz ve dayanıksız binalar yaptıklarına şahit olduk. Aynı firmadan konut satın alanların birbirlerinden haberdar olmadıklarını öğrendik. Artık teknoloji ve haberleşme çağındayız. Bilgiye ulaşmak daha kolay. Tüketicilerin bu konuda çok hassas davranmalarını öneriyoruz” diyor.

 Binanın Yeni Olmasına Aldanmamak Gerekiyor

 1999 depreminden sonra bina yapım yönetmeliklerinde iyileştirmeler yapılmış olmasına rağmen yeterli düzeyde bulmadığının altını çizin Bahar Uzun, bir binanın sadece yönetmeliklere uygun yapılmış olmasının onun %100 sağlam olduğunu göstermediğini dile getiriyor. Temelden inşa halindeyken satın alınan bir konutun hazır konutlara göre daha kontrol edilebilir olduğuna dikkat çeken Uzun, şöyle devam ediyor; “Bir binanın zemin ve temel yapısı çok önemlidir. Kendiniz anlamayabilirsiniz fakat çeşitli kurum ve kişilerden yapının durumu hakkında bilgi alabilirsiniz. Elbette binanın lokasyonu, fiyatı, kullanışlı olması vb. gibi özellikleri önemli fakat deprem gerçeğine çok hazır bir durumda olması her şeyin önünde geliyor. Ne yazık ki çoğu zaman; örneğin 20 yıllık bir daire satın alırken binanın geçmiş hasar durumlarını, analiz raporlarını sorgulamıyoruz bile. 

 Diğer taraftan; ister kiracı olun ister ev sahibi, deprem olsun olmasın binanızı sürekli gözetleyin. Göze çarpmayan; merdiven altı, apartman boşluğu gibi alanları inceleyin. Binalar insanlar gibi ayakta durdukça yorulurlar. Ve ne zaman hangi kısımlarının aksayacağını kestirmek güç olabilir. Küçük bir depremde hiç hasar almamış gibi görünen bir binanın kıyıda köşede kalmış bir kolonu farkında olmadan taşıyıcı özelliğini zamanla yitirebilir. Kendinizin ve sevdiklerinizin can güvenliği önceliğiniz olmalı.

KAYNAK: Milliyet