Emekleme döneminden yürüme dönemine geçen kentsel dönüşüm kavramı, üzerinde hala tam bir uzlaşma sağlanabilmiş gibi görünmüyor. Meslek birlikleri, mimarlar, inşaat firmaları kentsel dönüşümdeki doğru ve yanlışları masaya yatırmaya devam ediyor. Ancak kentsel dönüşüm kavramı tartışıladursun, kentsel dönüşüm rant olarak algılanmaya devam ediyor ve konutlarda insanların oturacağı göz ardı edilip yaşam alanları iyice küçülüyor.
1991 yılından bu yana özellikle İstanbul Anadolu Yakası’nda yaptığı işlerle adından söz ettiren AE Mimarlık Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Erkurtoğlu, kentsel dönüşümle birlikte mimari projelerde de değişiklik yaşandığını belirtiyor ve mimaride zaman zaman geleneksel verilere de başvurulması gerektiğinin altını çiziyor. Erkurtoğlu: “Sürdürülebilir bir kentsel dönüşüm süreci için geleneksel kentlerde görülen hayat, avlu, ara sokak gibi çözümlemeleri yaşamın birbirine geçişini sağlayan mekanlar olarak ele alıp, yeni ihtiyaçlara yönelik yeni organizasyon modelleri oluşturulmalıdır. Tüm bu aşamalar değerlendirildikten sonra mekanın dönüşümü konusunda karara varılmalıdır. Böylelikle kentsel dönüşümün bir son değil yeni başlangıçlar olması için adımlar atılacaktır” dedi.
Kentsel dönüşüm,tüm toplumu ilgilendiriyor
Kentsel dönüşümde şu an genel bir planlama yerine birbirine sıra sıra eklemlenmiş parseller dönüştürülüyor. Oysa bu durum konut stoklarına ne yazık ki çözüm getirmiyor. Erkurtoğlu: “Adı kentsel dönüşüm olan bir olgudan bahsediyoruz ancak değişen kentleşme dinamiklerine katılım sağlayacak kentsel kamusal alanlar planlayamıyoruz. Mevzuat ve yasaların akıllı kent ve yerleşme stratejilerini geliştirerek, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama becerisini tehlikeye atmadan günümüz ihtiyaçlarına cevap vermesi gerekiyor. Ancak kent içindeki parsellerin yıkılıp yerine yüksek binaların yapılması kentsel dönüşüm olarak algılanıyor. Kentsel dönüşüm toplumun tümünü ilgilendiren bir olgudur. Sadece parselde ikamet eden riskli yapı sahipleri, sadece müteahhitler, sadece mimarlar değil, hepimiz bu konunun muhatabıyız. Ben proje üretirken parselin sokağında yürüyen kişiye karşı da sorumluluk hissediyorum.”
İnsan ön planda tutulmalı
AE Mimarlık olarak çevresel uyum kaygısıyla tanımlı bir bütün alan içinde yeni alanlar yaratmaya çalıştıklarını belirten Mimar Ahmet Erkurtoğlu: “Giderek betonlaşan kamusal alan ve yeşil alanlara duyulan özlemi parsel ölçeğinde maksimum verimlilikte kullanmaya çalışırken; kent ölçeğinde insanların ihtiyaçlarını öngören, yaşlı-çocuk-engelli için konfor sunan, kaliteli ve estetik bir fiziksel çevre sunan ekonomiden yanayız. Aynı zamanda akıllı yerleşme stratejileri ile verimli alan kullanımlarını ön plana çıkarmak ve insana verilen önemin her zaman üst düzeyde tutulması gerekiyor” açıklamasında bulundu.
Boytorun Mimarlık tarafından Arnavutköy’de tasarlanan Durusu Milltown projesi bölgenin konut, ticaret ve kamusal alan ihtiyaçlarını karşılama hedefiyle hayata geçiriliyor. Kişi başına düşen sosyal ala...
Devamını Gör...
Özer Ürger Mimarlık tarafından tasarlanan Güngören Gösteri Merkezi (GGM) ve Kent Parkı projesi, yapı ile çevresi arasında kurulan güçlü bağlar sayesinde İstanbul’un en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri...
Devamını Gör...
Ulusal ve uluslararası ölçekte atlı spor kulüplerine imza atan Equine Design Studio, Şile’de uluslararası yarış standartlarına uygun niteliklerde özel bir binicilik merkezi tasarladı
Devamını Gör...