Tekstil sektöründe uzun yıllardır faaliyet gösteren ve Türkiye’nin ilk 500 şirketi arasında yer alan Akkuş Grup’un ilk projesi Alya Residence, Beylikdüzü’nde yükseliyor. Bir anlamda “tekstilden kazandığını inşaata yatıran” Akkuş Grup’un Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş ile yeni yatırımlarını ve inşaat sektörüne dair hedeflerini konuştuk.
Alya Residence’in detaylarını paylaşır mısınız?
İstanbul’un çekim merkezi Beylikdüzü’nde yapımına başladığımız Alya Residence Beylikdüzü projesi bizim inşaat alanındaki ilk projemiz olacak. Toplamda 8 bin metrekare alanda 20 milyon yatırım bedeliyle inşasına başladığımız proje 48 daire ve 8 dükkandan oluşuyor. Projemizde büyüklükleri 73 ile 132 metrekare aralığında farklılık gösteren 1+1 ve 2+1 farklı daire seçenekleri yer alıyor. Projeyi Haziran 2015’e kadar tamamlayıp teslim etmeyi hedefliyoruz.
“Projenin en önemli farklılığı akıllı ev sistemi”
Alya Residence Beylikdüzü projesinin en önemli farklılığı akıllı ev sistemi ile inşa ediliyor olması. Alya Residence’da evden çıktığınızda tek bir tuşa dokunarak ısıtma sistemini ve su vanasını kapatabilecek, asansörü bulunduğunuz kata çağırabilecek, hırsız, yangın ve su basması alarmını kurabileceksiniz. Eve geldiğinizde ise sistem şifrenizi girerek tek tuşla ısıtma sistemi çalışabilecek, su vanası açılabilecek. Ayrıca yatacağınız sırada tek tuşa dokunarak alarmı kurup ısıtma sistemini kapatabilecek, uyanmak istediğiniz saatte ısıtma sistemini açabileceksiniz.
İnşaatı devam eden veya yeni başlayacak olan başka projeleriniz var mı?
2015 yılının Şubat ayında yine Alya Residence Beylikdüzü gibi 50 daireden oluşan butik bir projeye başlayacağız. 2016 yılında ise Beylikdüzü’nün Kavaklı bölgesinde 200 dairelik bir konut projesine başlamayı hedefliyoruz.
Alya Residence’da yurt dışı satışları veya bu yönde talepler var mı?
Körfez ve Ortadoğu ülkelerinden yoğun talep alıyoruz. Bu anlamda projemizle ilgili görüşmelerimiz devam ediyor.
Mütekabiliyet yasasına dair değerlendirmeleriniz nelerdir?
Yabancılara konut satışının önünü açan mütekabiliyet yasası ile birlikte Türkiye’nin lokomotif sektörü olan inşaat sektörünün önü açılmış oldu. Daha fazla yabancı yatırımcı ülkemize gelmeye başladı. Özellikle Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Dubai, Kuveyt, Katar ve Bahreyn gibi Körfez ülkelerindeki yatırımcılar kültürel, dini ve sosyal anlamda kendilerini ülkemizde rahat hissetiklerinden yatırımlarını burada yapmayı tercih ediyorlar. Kısacası bu yasanın ülkemizin cari açığının kapanmasında ve gayrimenkul sektörünün büyümesinde etkili olacağını düşünüyorum.
Tekstilden inşaata da geçme fikri nasıl doğdu?
Tekstil sektöründe çalıştığımız bölgelerdeki çarpık yapılaşma, tasarım ve estetikten yoksun binaların oluşumunu görmek bizi bu işe sevk etti. Lüks ve standardı daha düzgün olan evlerde oturmak sadece gelir düzeyi yüksek ailelerin değil herkesin hakkıdır. Bu düşünceden yola çıkarak uzun yıllardır tekstil sektöründe göstermiş olduğumuz başarıyı inşaat sektöründe de gösterebilmek için kolları sıvayıp işe başladık.
İnşaat sektörünün son 10/15 yıllık gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnşaat sektörü son 10, 15 yılda çok hızlı ilerlemesine rağmen, yeşil alanlara, park ve sosyal alanlara gerekli önem yeteri kadar verilmedi. Kentsel dönüşümünde başlamasıyla birlikte bilgi birikimi olmayan birçok müteahhit ortaya çıktı ve kalitesiz yapıların artmasına sebep oldu. İnşaat sektörü kendi içinde ortaya çıkan bu müteahhitleri ayırt etmeli; sektörün daha ileriye gitmesi için dürüst, sözüne sadık, itibarlı müteahhitlerle yola devam etmelidir.
Kentsel dönüşüm konusunda ne düşünüyorsunuz? Bu alanda çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
Kentsel dönüşüm sektöre hareket katarken, aynı zamanda dönüşümün yapıldığı bölgelerdeki eski yapıların fiyatını da artırdı. Ancak kentsel dönüşümün sadece depreme karşı bir önlem olarak, dar kapsamlı ve bina bazında algılanmaması gerekiyor. Kentsel dönüşüm eğer yerinde imar artışıyla yapılacak bir dönüşüme doğru giderse, bu durum ülkemiz için büyük bir risk olur. Kentleri uzun vadede geri dönüşü mümkün olmayan hatalara sürüklememeliyiz. Bunun için de kentsel dönüşümü; yolu, altyapısı, yeşil alanı ile daha kapsamlı, planlı, kullanışlı, verimli, sağlıklı, çevre ile dost, kentin tarihi ve sosyo-ekonomik yapısıyla uyumlu yaşam alanlarına dönüşüm olarak ele almalıyız. Gelecek nesillere yeniden bir kentsel dönüşüm sürecine girme ihtiyacı doğurmamalıyız. Kentsel dönüşümü fırsata dönüştürmek için makro altyapı yatırımları ile sürdürülebilir ve kentlerin mevcut kimliğine uygun yeni şehirler planlanmalıyız.
İnşaat - gayrimenkul sektörünün en önemli sorunları sizce nelerdir?
İnşaat sektöründe, özellikle ara eleman düzeyinde çok ciddi bir şekilde nitelikli işgücü açığı var. Sektörde belli ara elemanlar için okur-yazarlık bile aranmıyor ve nitelikli işgücüne ilişkin sağlıklı veriler elde edilemiyor. Sektörde ciddi ölçüde nitelikli ara eleman açığı bulunmasına karşın, eğitim sisteminin yetiştirdiği insan gücü ile sektörün talep ettiği ve ihtiyaç duyduğu işgücü arasında hem nicelik, hem de nitelik olarak büyük kopukluklar var. Mesleki eğitim gerektiren açık pozisyonlar için iş tanımlarına uygun vasıflı işgücü bulunamıyor, dolayısıyla nitelikli işgücü sağlayan meslek eğitimi sisteminin önemi giderek artıyor. Meslek eğitimi sisteminin temel amacı, iş gücü piyasasının nitelikli eleman ihtiyacını gidermek ve çalışan nüfusun nitelik düzeyini yükseltmek olmalıdır. Bununla birlikte sektörün ihtiyaç duyduğu nitelikli işgücünün yetiştirilmesi amacıyla geçtiğimiz yıllarda kurulmuş olan mesleki ve teknik eğitim kurumlarının, ülkede bu amaçları yeterince sağlayamadığını gördük.
2014’te hem sektör hem de firmanız adına beklentileriniz, öngörüleriniz, hedefleriniz nelerdir?
Son 1 yılda faizlerin yükselmesi, özellikle konut piyasasında etkisini fazlasıyla hissettirdi. Ancak uzun vadeli konut kredileri sayesinde, konut talebinde az da olsa artış devam etti. Talepteki bu artış da konut üretiminde artış sağlayarak, sektörün büyümesini sürdürmesine katkı sağladı. Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında faizlerin düşeceğini ve inşaat sektörünün son çeyrekte daha da hareketleneceğini düşünüyorum.
Son olarak orta ve uzun hedefleriniz nelerdir?
Akkuş İnşaat olarak sektörde ve özellikle İstanbul’un Avrupa Yakası’nda ses getirecek projelere imza atmayı, müşterilerimize, çalışanlarımıza ve çözüm ortaklarımıza verdiğimiz sözleri tutarak hem güven inşa etmeyi hem de markamızı hak ettiği yere taşımayı hedefliyoruz.
Boytorun Mimarlık tarafından Arnavutköy’de tasarlanan Durusu Milltown projesi bölgenin konut, ticaret ve kamusal alan ihtiyaçlarını karşılama hedefiyle hayata geçiriliyor. Kişi başına düşen sosyal ala...
Devamını Gör...
Özer Ürger Mimarlık tarafından tasarlanan Güngören Gösteri Merkezi (GGM) ve Kent Parkı projesi, yapı ile çevresi arasında kurulan güçlü bağlar sayesinde İstanbul’un en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri...
Devamını Gör...
Ulusal ve uluslararası ölçekte atlı spor kulüplerine imza atan Equine Design Studio, Şile’de uluslararası yarış standartlarına uygun niteliklerde özel bir binicilik merkezi tasarladı
Devamını Gör...