Iglo Architects, fonksiyonel, sürdürülebilir ve bütüncül bir planlama anlayışıyla düşük karbon salınımlı ve enerjiyi yoğun miktarda tasarruf eden, çevre dostu endüstri yapıları tasarlıyor. Diğer yapılara kıyasla enerji tüketiminin çok daha yoğun olduğu büyük ölçekli endüstri binalarında sağladıkları enerji dengesiyle ciddi bir dönüşüm yaratan Iglo Architects’in kurucusu Mimar Zafer Karoğlu, bu tür yapıların sıfır karbon üreten ve çevreye zararsız yapılar olmasını beklemenin elbette ki mümkün olamayacağını, ancak şartları iyileştirebilecek birçok çözümün bulunduğunu ve spesifik konularda gösterilecek özen ve çabanın karşılığının çevreye, yapıya, kullanıcıya ve yatırımcısına kazanımlar getireceğini vurguluyor.

Bugüne kadar Türkiye’de ve yurt dışında birbirinden farklı ölçeklerde bir çok projeye imza atan Iglo Architects, endüstri yapıları tasarımında sürdürülebilir kriterleri göz önünde bulunduruyor ve enerji tüketiminin oldukça yoğun olduğu bu tür yapılarda minimum kayıpla sonuçlanan aşamalar kaydediyor. Mimar Zafer Karoğlu ve Mimar Esen Akyar ortaklığında kurulan Iglo Architects’in tasarladığı endüstri yapıları, mimari planlama ve tasarım anlamında getirdiği yenilikçi ve nitelikli özelliklerle birlikte sürdürülebilir anlayışların rehberliğinde de çevresine değer katıyor. Fransalı otomotiv şirketi Mecaplast için biri Hindistan'da, ikisi Türkiye'de olmak üzere toplam üç sanayi tesisi, Portekizli Cimpor için Ankara'da bir çimento fabrikası, Baykon için hassas terazi fabrikası, İ-lab Holding'e Logipark Lojistik Tesisleri, ApsAmbalaj için kimya fabrikası, Ortana için elektronik trafik yönlendirme ekipmanları fabrika ve yönetim binası gibi birçok endüstri yapısı tasarlayan Mimar Zafer Karoğlu, 2000’li yılların başında sanayici profilinin değişmeye başlamasıyla birlikte endüstri yapılarının bir dönüşüm sürecine girdiğini, bunun en önemli kazanımlarının da bu tür yapılardaki enerji dengesini optimize etme çalışmaları ve bunun yapı tasarımına olan yansımaları olduğunu söylüyor ve IgloArchitects’in bu konudaki tasarım anlayışıyla ilgili şunları vurguluyor: “Zamanla, bir endüstri yapısının makinaları örten bir kabuktan ibaret olmadığının keşfedilmesiyle birlikte, doğru planlanmış nitelikli çalışma ortamının çalışma verimini arttırmasının yanında, kaynakların sürdürülebilirliği ve enerji tasarrufuna getirdiği çevresel ve ekonomik katkılar da fark edilmeye başlandı. Biz de Iglo Architects olarak, talep edilmediği halde zaten bu tür projelerimizde sürdürülebilirliği ön planda tutup, enerji dengesini sağlamak adına çalışmalar yapıyorduk. Bu konuda gösterdiğimiz özen karşılıksız kalmadı ve vizyon sahibi yatırımcılarla çok nitelikli projelere imza attık. Günümüzde ise endüstri yapılarının büyük değişimini destekliyor ve her tasarladığımız projede bu gelişime katkı koymaya çabalıyoruz.”

Mimar Zafer Karoğlu, Iglo Architects bünyesinde birbirinden farklı niteliklerde birçok endüstri yapısı tasarladıklarını ve her birinin kendi bağlamlarına uygun ihtiyaçları ve enerji planlaması olduğunu, bazı tesislerin bir konut kadar, bazılarının ise birden çok havalimanı kadar enerji ihtiyacı olduğunu belirtiyor ve ekliyor: “Endüstri yapılarının tasarımları, barındırdığı sektöre uygun olan kimliklerle birlikte değişiyor ve gelişiyor. Bu da enerji dengesi konusunda değişkenliğe yol açıyor. Bazı sektörler için tehlikeli madde kullanımı ve atık yönetimi çok önem taşırken, bazıları içinse bu konu sadece evsel atıklar düzeyinde kalabiliyor. Mekansal olarak da metrekare ve hacim açısından farklılıklar ön plana çıkıyor. Haliyle yapıların ihtiyacı olan sürdürülebilir dönüşümü sağlamak da her proje tasarım süreci için kendine özgü bir şekilde ilerliyor.Biz de tasarladığımız projelerde, mimari planlamanın esnekliği ve fonksiyonel anlamdaki nitelikli kurgularla sağlanan verimliliğin sonucu olarak, zaman ve kaynak tasarrufu, gün ışığının en verimli kullanımı, fizik kurallarından faydalanılarak eIde edilen havalandırma, ısıtma yöntemlerinden faydalanılması, çalışan konforu gibi kazanımlara önem veriyoruz.”

Iglo Architects tarafından tasarlanan endüstri yapılarında, yerel bağlamların ön planda tutulduğu yaklaşımlar, yapının dahil olduğu sektöre uygun fonksiyonel ve bütüncül planlama kurgularıyla birlikte ele alınıyor. Ortaya çıkan sonuçlar ise, çatı pencereleriyle gün ışığından maksimum derecede faydalanabilen, bulunduğu lokasyona uygun olacak şekilde cephesinde ve çatısında solar panellerin kullanıldığı, proses ısısının kullanılarak ortam ısının dengelendiği, yağmur ve drenaj sularının depolarda toplanarak yeniden kullanılabildiği, havalandırma açısından konforlu çalışma mekanlarının hakim olduğu yapılar şeklinde oluyor.

Dünyanın Alanındaki En Büyük Üç Tesisinden Biri Olacak…

Iglo Architects’in, otomotiv yan sanayi sektörü tedarikçilerinden Parsan Makina için tasarladığı ve uygulandığında konusunda dünyanın en büyük üç sanayi tesisinden biri olarak anılacak Parsan Sanayi Kampüsü, 180.000 metrekarelik bir alana yayılacak. Tüm birimlerinin, doğal havalandırma ve aydınlatmadan optimum ölçüde faydalanacağı biçimde kurgulanan kampüste, güney ve doğu yönlerindeki çatı yüzeylerine de solar paneller entegre edilerek, güneş enerjisi üretimi hedefleniyor. Kampüs içerisinde idare ve genel müdürlük binası, Ar-Ge, bakım, atık, laboratuvar, malzeme ve lojistik binaları, peyzajla bütünleşen açık aktivite mekanları, kapalı otoparklar bulunacak olan tesisin ilk etabının 2015 yılı içerisinde, tamamının ise 2019 yılında kullanıma açılması planlanıyor.

LEED Gold Adayı ICI Fabrika ve Yönetim Binası…

Iglo Architects tarafından 11.000 m2arsa üzerinde Terzioğlu Holding bünyesindeki ICI Halıcılık için tasarlanan binada firmanın patchwork ve diğer halı koleksiyonlarının üretim birimleriyle beraber, Türkiye ve dünyadan sanatçı, tasarımcı ve mimarların çalışabileceği, proje geliştirebileceği atölye ve stüdyolar da yer alacak. Ayrıca LEED Gold sertifikası adayı olan yapının, misafir edeceği ünlü tasarımcılarla halı sektöründe uluslararası arenada önemli bir atölye-tasarım ve üretim merkezi olması bekleniyor. Yapı konumlandığı Tuzla Kimyacılar Organize Sanayi Bölgesi’ne de mimari ve kentsel çevre anlamında önemli bir katkı sağlayacak.

Iglo Architects tasarımı ICI Fabrika ve Yönetim Binası’nda, maksimum ölçüde gün ışığından faydalanacak şekilde şeffaf yüzeyler kullanılmış. Üretim ve ofis fonksiyonları ayrı birimler halinde kurgulanmış ve ana birimler arasında bir kanyon oluşturulacak şekilde yerleştirilmiş. Oluşan bu boşluk sayesinde hem gün ışığı alabilen maksimum cepheler, hem de orta bölümde korunaklı bir giriş alanı elde edilmiş. Iglo Architects tarafından tasarlanan ve hem ulusal hem de uluslar arası birçok dergide ve dijital mecrada yer alan, ödüllü ICI Fabrika ve Yönetim Binası’nın inşaatının ise 2015 yılı sonunda tamamlanması ve binanın kullanıma açılması planlanıyor.