Digicom Grup şirketlerinden olan Say Yapı’nın projesi olan “yooistanbul” da sona yaklaşılıyor. Boğaz ve doğa manzaralı, yemyeşil Ortaköy vadisinde konumlanan ve “Ulus-Ortaköy-Zincirlikuyu“ üçgeninin tam merkezinde yer alan yooistanbul, emlak sektörünün en iddialı, en fark yaratan projelerinden biri olarak öne çıkıyor. Kaba inşaatı tamamlanan ve ince işlerine geçilen rezidanslardan proje devam ederken rezidans sahibi olanlar, anahtar tesliminde doğrudan yüksek bir kar elde etmiş oluyor. 

Doğayla bütünleşen yatay proje…

Bölgedeki emsallerinin aksine, doğayla bütünleşik yatay bir proje olarak tasarlanan yooistanbul, adı yaşarken dahi efsane olarak anılan dünyaca ünlü tasarımcı Phillippe Starck imzasını taşıyor. Tasarımlarıyla lüks kavramını bambaşka bir perspektif ve vizyonla yorumlayan Starck geliştirdiği “ekolojik demokrasi” kavramını bu projeye doğrudan yansıtıyor. Doğaya saygı ve doğayla iç içe yaşamı ilke edinen “ekolojik demokrasi”  kavramı ile tasarlanan yooistanbul, İstanbul metropolünde; hayatın en hareketli, en işlek, en hızlı aktığı lokasyonda, yüzde 80’i yeşil alan olan bir proje olarak hem doğaya hem insana saygısını vurguluyor. 22 bin metrekarelik arazide yer alan yooistanbul, sakinlerine İstanbul Boğazı’nın eşsiz manzarası eşliğinde, ağaçlar arasında uzanan yürüyüş parkurları ile doğayla iç içe ayrıcalıklı bir yaşam alanı vaad ediyor. 

11 bloktan ve 132 rezidanstan oluşan projede bloklar sadece 5 kat olarak yükseliyor. Tabandan tavana uzanan çift camlar ile kesintisiz panoramik Boğaz manzarası evlerin içine kadar girerken ısı ve ses yalıtımı da son derece kusursuz şekilde sağlanıyor. Kendine özgü mimarisi ile koşulsuz özgürlük alanı yaratılması hedeflenen rezidansların ıslak mekanları tamamen doğal mermerden, yer döşemeleri masif parkeden hazırlanıyor. Açık ve kapalı yüzme havuzları, SPA, Türk Hamamı, sauna, buhar odası, fitness salonu, yoga odası ve Clubhouse gibi zengin sosyal imkanlar sunuluyor. Lüks concierge ve vale hizmeti, resort stili havuz kenarı servisi, 24 saat güvenlik, her daireye özel otopark hizmetleri de bulunan akıllı binalar high tech otomosyon çözümleri sayesinde Touch-Pad’lerle kontrol ediliyor.  2016 yılı sonunda tamamlanması planlanan proje İstanbul Boğaz’ına ve önde gelen alışveriş ve yaşam merkezlerine sadece 5 dakika yürüme mesafesinde bulunuyor.