Altun Architecture and Design hakkında bilgi alabilir miyiz?

Aygün Altun & Cenk Altun: Altun Architecture and Design ofisimizi İstanbul'da kurduk. Tasarım gücü yüksek, pratik aynı zamanda dinamik ekibimiz ile mimari ve iç mimari, tasarım, projelendirme, planlama, uygulama kontrolörlüğü ve danışmanlık servislerini, yerel ve uluslararası projelerde başarıyla yürütmekteyiz. Proje, tasarım, planlama ve uygulama çalışmalarının her aşamasında tanımlanan talepleri kısa sürede çözümleyen kurumsal bir tabanda hizmet veren bir ofisiz. Çalışma gösterdiğimiz alanlar; ticari yapılar, eğitim ve kültür yapıları, resmi kurumlar, rezidans - konut projeleri, spor yapıları, hastane, otel binaları, ofis ve ulaşım projeleri olarak sıralanabilir. 

İnşaatı ve tasarım çalışmaları devam eden projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz? 

Proje hazırlığında, konsept aşamasında ve tamamlanmak üzere olan farklı alanlarda projelerimiz bulunuyor. Bahçelievler Spor Tesisi, çok amaçlı spor salonu olarak tasarlanmıştır; aynı zamanda konferans ve toplu etkinlik amacıyla da kullanılabilinecektir. Tanzanya Devlet Hastanesi ise, Tanzanya'nın Dar Es Salaam şehrinde bulunmaktadır. 20 bin metrekarelik inşaat alanına sahip proje, 200 yatak kapasitesine sahiptir ve çalışmaları devam etmektedir. Osmaniye Camii, yaklaşık 2 bin metrekarelik inşaat alanına sahiptir. Proje, tasarım aşamasından uygulama aşamasına gelmiştir. Bu projeler dışında devam eden kişiye özel konut projelerimiz de bulunmaktadır. 

Kadronuz, ekibiniz hakkında bilgi alabilir miyiz?

Farklı disiplinlerden gelen bir ekibe sahibiz. Bu özellikleri büyük bir uyum içinde kullanmamız projelerimize çok büyük artılar katıyor. Çalışmalarımızda herhangi bir ölçek aramaksızın "insan" kavramını önde tutarak proje üretiyoruz. Mega yapılardan, müstakil konuta kadar her konuya ayrı hassasiyet ve önemi veriyoruz. Tasarım sürecinde çevre, mekan ve insan ilişkisini bir arada tutan projeye bir kimlik kazandırmak için çabalayan bir ekip ile beraber çalışıyoruz.

Ulusal ve uluslararası mimari yarışmalar hakkında ne düşünüyorsunuz? 

Mimarlık yarışmaları, ekip ruhunun sorgulayarak ve düşünerek ortaya koyduğu eserlerin temel kaynağıdır. Yarışmalar sayesinde, bir araya gelen ekipler, kurulan ofisler ve bunu nitelikli projeler yaparak tanınan birçok mimarlık ofisi için fırsat olmuştur. Hem ülkemize kattığı nitelikli yapılar hem de kendini gösterme çabasından bulunan genç nesil için önemli bir fırsat haline dönüşmüş durumda. Ekiplerin kendilerini yenilemeleri, farklı projelerde bilgi edinmeleri, mimari gelişim için fırsat oluşu yarışmaların ne denli önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Son dönemlerde ülkemiz gündeminde olan kentsel dönüşüm çalışmalarını mimari olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Kentsel dönüşümün asıl amacı, kentin sorunlu bölgelerinin dokusunu bozmadan yaşam kalitesini arttırmak, fiziksel ve çevresel faktörlerin daha fazla nasıl iyileştirebilir buna çözüm bulmasıdır. Ülkemizde kentsel dönüşüm kavramı ne yazık ki rant sözcüğü ile eşdeğer anlama gelmiş durumda. Bununla birlikte yapılan kentsel dönüşüm ve mimari çalışmaların ne yazık ki kente kattığı bir iyileştirme söz konusu değil. Sadece yeni inşaat firmaları kendileri geliştiriyor, yeşile dair hiçbir şey kalmadan her yerde yüksek yeni yapılaşmalar ortaya çıkıyor.

İnşaat sektörünün ve mimarinin en önemli sorunları sizce nelerdir?

Bu iki sektörü ayrı ayrı değerlendirmektense bir bütün halinde ele almak da fayda var diye düşünüyoruz. Çünkü asıl ortak sorun hızlı ve ucuz mantığına dayanıyor. İnşaat sektörü hızlı bir şekilde projenin ana kararları verilmeden, tasarım süreci olmadan üç boyut mimarisine dayanmış bir şekilde ilerliyor. Hızlı proje, hızlı üretim ve sonunda da kentsel dönüşüm adı altında kimliksiz binalar. 

Mimarlık eğitimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Yeni neslin mesleğe yaklaşımına dair gözlemleriniz nelerdir?

Son yıllarda ülkemizde artan üniversite sayısı ve neredeyse tüm illerimizde bir mimarlık bölümünün bulunması, belirgin bir şekilde mimarlık eğitimine de etki etmektedir. 4 yıllık Lisans eğitiminin yetersiz kaldığı ve nitelikli akademik kadro sıkıntısı mimarlık eğitiminin yetersizliğini ortaya koymaktadır. Mesleki anlamda yeterlilik 4 yıldan sonra da devam etmelidir. Gerek yüksek lisans olsun gerek konferans katılımları, çağdaş mimariyi takip etmeleri, yarışmalar, sergiler ve workshop katılımlarıyla mesleki birikimlerini desteklemeleri gerekmektedir. Bunun yanı sıra yeni mezun olup yarışmacı kimlikleriyle öne çıkan, heyecanlı, meraklı, sorgulayan, üretmek ve daha fazla öğrenmek isteyen insanlarda mesleğe yeni bir soluk getirmektedir.

2015 nasıl geçti, sektör ve firmanız adına nasıl tamamlandı?

2015 yılı bizim için yoğun bir tempoda geçti. Yurt içi ve yurt dışı olmak üzere çeşitli projeler tamamladık. Yapımı devam eden projelerimiz de bu yılda devam etmektedir. Bunun yanı sıra yurt dışında farklı ülkelerde iş olanaklarımızın devamlılığı da kendi adımıza olumlu olarak 2016 yılına yansımış durumda. 

2016 yılına dair öngörüleriniz ne yöndedir?

2016 yılında ise uluslararası projelere devam etmek, projelerimizi daha geniş kitleler ile paylaşmak, ekip standardımızı bozmadan çalışma ortamımızı; yenilikçi ve heyecanlı yeni çalışma arkadaşları ile büyütmek, kaliteli projeler üretmeye devam etmek bu yıl ki en önemli hedefimiz olacaktır.

Son olarak kısa ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir?

Türkiye inşaat açısından şuan da dünyanın sayılı ülkeleri arasında yer alıyor. İnşaat sektörünün bu kadar ilerlediği noktada bizler de başarılı olacağımıza inanıyoruz. Uluslararası tabanda istenilen seviyede olmak için daha çok çalışıyor ve ülkemizi temsil eden iyi bir mimarlık ofisi olma yolunda ilerliyoruz.