Aldığı iki ödül ile ulusal ve uluslararası arenade dikkatleri üzerine çeken Özgül Öztürk; değişime, dönüşüme, doğaya, ve kadın haklarına verdiği katkılarla bilinen sosyal bir mimar. Özgül Öztürk’ün sosyal dayanışmayı arttırmayı, köyün kültürel özelliklerini ve kaybolmaya yüz tutan değerlerini yeniden ortaya çıkarmayı ve üretimi aktif hale getirerek köy halkının yaşam kalitesini arttırmayı hedefleyen projesi “Nimri’de Yeniden Hayat” ülkemize uluslararası sürdürülebilirlik ödülü kazandırdı.
Mimar Özgül Öztürk’ün memleketi Elazığ’ın Nimri köyünde hayata geçirdiği “Nimri’de Yeniden Hayat” projesi, 26 proje arasında juri değerlendirmesi sonucu Türkiye birincisi seçildikten sonra, Yves Rocher Vakfı’nın 15 yıldır dünya kadınlarının katılımıyla düzenlediği “Toprağın Kadınları” adlı yarışmaya davet edildi. Yarışmanın sonuçları Paris’te Yves Rocher Vakfı’nın düzenlemiş olduğu ödül töreninde 5 Nisan 2016 tarihinde açıklandı. Özgül Öztürk Türkiye’den finale kalan ilk Türk kadını olmanın yanı sıra, halk oylaması ödülü ve büyük jüri ödülü ile birlikte 2 ödülü de aldı, dünya birinciliğini kazanan ilk Türk kadını olmayı başardı.
Dünya birincisi olan proje kapsamında neler yapıldı?
Özgül Öztürk: Bu projenin yapıtaşlarını oluşturan tüm çalışmaları yönetiminde yer aldığım köy derneğimiz ve köylülerimiz ile beraber kolektif çalışma halinde gerçekleştirdik. Bu anlamda ilk olarak köyün asırlardır “Nimri” olan adının 1950’lerde yoğun göç almasıyla 70’lerde Pınarlar olarak değiştirilmesiyle ilgili bir kampanya başlattık ve köyümüzün adını geri aldık. Hiç kadın üyesi olmayan köyün dayanışma derneğinin yeni yönetim kurulundaki kadın sayısı 0’dan 9’a yükseldi, 9 kadın 9 erkek ve başkanını kadın seçtik. Kadın üye alımını artırdık. 6 bin çam fidesinin ekim işçiliğini imece usulü ile tüm köylümüzün katkısıyla yaptık. Bir Ege köyü muhtarının kendi köyünde yaptığı karbon emisyon sıfır çalışmaları rol model almak yol haritasından ilhamlanmak için köyümüze davet ettik. 69 adet çeşmenin haritada yerini belirledik 3 adedinin onarımını İstanbul’dan gelen gençlerimizin gönüllü çalışmasıyla yaptık. Şifalı bitkiler, kadim bilgiler atölyesi düzenledik. Ekolojik Mimariye dair bilgilendirme ve sunum yaptık. Story Teller Judith Liebe’yi köyümüze davet ettik, çocuklara masal atölyesi düzenledi. Çocuklara resim atölyesi düzenledik, köyün ortak alanındaki birkaç duvarı boyadılar. Köye sanatçıların davet edilmesiyle sanat çalışmaları düzenledik. İstanbul’da kahvaltı oturumları, kültür etkinlikleri, kermes, kadınlar günü etkinlikleri, piknik organizasyonları yaptık. Köylümüzün desteği ile gençlerimizi desteklediğimiz eğitim bursu organize ettik. Her sene yazın 1 hafta köyde festival düzenledik. Yaz aylarında 250’ye yakın katılım sağladık. Hala da devam etmekteyiz. Festival son gecesi herkesin evde hazırladığı yöresel yemekleri “ortak sofra” başlığı ile köyün ortak alanında hep beraber şenlik havasında sazlı, türkülü, eğlence ile beraber yedik, eğlendik. Köyün yaşlılarıyla sözlü tarih çalışması başlattık. Yapılan etkinlikler ile dayanışma arttı ve her yaştan insanın katılımı olduğu gözlemlendi. Tüm bunlara ilave olarak “Nimri’de Yeniden Hayat” projesinde yapmayı hedeflediğimiz daha birçok şey var. Kadının temsiliyetinin artması, kadın istihdamının sağlanması, permakültür (sürdürülebilir tarım) ilkeleri ile gıda üretimi, kadın emeği üretimi, toplumsal dayanışma, toprak yapı, köy örnek ev modeli içerikli projelerimizi hayata geçirmek için çalışmalarımız devam ediyor.
Özgül Öztürk kimdir?
Yeşil mimar ve feng shui danışmanı Özgül Öztürk, İTÜ Mimarlık mezunu. Marmara Üniversitesi’nde işletme yönetimi yüksek lisansı da yapan mimar, iki sene bir inşaat firmasında, akabinde de Türkiye’nin en iyi dekorasyon işleri yapan firmalarından birinde 4 sene ofis ve şantiye bölümünde çalıştıktan sonra 1998 yılında kendi firması A Mimarlık’ı kurdu. İlk kurulduğu günden itibaren İstanbul’un merkezinde eski ve bahçesi olan bir mekanı dönüştürerek mimarlık ofisi olarak kullanmaya başlayan çevreci mimar Özgül Öztürk, uzun yıllar kurumsal firmaların genel müdürlük binalarını, ofislerinin dekorasyon ve mimari proje uygulamalarına imza attı. Son birkaç yıldır doğal yapılar, ekolojik mimari, feng shui konularını da iş alanına katan mimar, meslekte 20 seneyi aşkın mimarlık ve dekorasyon tasarım, proje ve uygulama deneyimini, sürdürülebilirlik, ekoloji ve feng shui ile bütünleştirerek geliştiriyor. Özgül Öztürk mesleki yaklaşımını “Yaptığım çalışmalar ve araştırmalarla, bilgi ve tecrübelerimi paylaşmakta; doğaya ve insana saygılı, havayı, suyu, toprağı kirletmeden, mekanların ve o mekanın enerjilerinin de insanlar üzerindeki etkisini dikkate alarak, gelecek nesillere temiz yapılı yaşam alanları bırakmayı, yaşama değer katarak, farkındalık yaratmayı hedefliyorum” diyerek özetliyor.
Boytorun Mimarlık tarafından Arnavutköy’de tasarlanan Durusu Milltown projesi bölgenin konut, ticaret ve kamusal alan ihtiyaçlarını karşılama hedefiyle hayata geçiriliyor. Kişi başına düşen sosyal ala...
Devamını Gör...
Özer Ürger Mimarlık tarafından tasarlanan Güngören Gösteri Merkezi (GGM) ve Kent Parkı projesi, yapı ile çevresi arasında kurulan güçlü bağlar sayesinde İstanbul’un en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri...
Devamını Gör...
Ulusal ve uluslararası ölçekte atlı spor kulüplerine imza atan Equine Design Studio, Şile’de uluslararası yarış standartlarına uygun niteliklerde özel bir binicilik merkezi tasarladı
Devamını Gör...