Sizi tanıyabilir miyiz?
Gürhan Bakırküre: 1989 yılından beri faal olarak mesleki hayatımı sürdürmekteyim. Kurucusu olduğum, İstanbul merkezli Bakırküre Mimarlık’taki mimari tasarım ve uygulama faaliyetlerinin yanı sıra, anahtar teslim ofis çözümleri sunan disiplinler arası bir platform olarak geliştirdiğimiz BİGG’de, ofis mekanları özelindeki çalışmalarımızı geniş ve donanımlı ekibimle gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Gayrimenkul geliştirme odaklı BİGG Yapı'nın yanında, mimarlıkta kazandığım 26 senelik birikimi Bakırküre Mimarlık'a yansıtmak istedim. Uzun yıllardır yürüttüğüm mimarlık, iç mimarlık ve uygulama faaliyetlerini Bakırküre Mimarlık'ta sürdürüyorum. BİGG’de 'mimarın elinden çıkan geliştirme projesi' idealini gerçekleştirmek için kurduğum bir şirket. Bunların yanı sıra yoğunluğumdan dolayı akademisyen kimliğime ara vermek zorunda kaldım ancak akademisyenlik hem çok zevkle yaptığım hem de mezun olduğum okula boyun borcumu ödemek bir anlamda.
BİGG hakkında bilgi alabilir miyiz?
BİGG, çalışma kültürü çözümlerini içeren ve özellikle ofis alanında mekanlarla ilgili bütüncül çözüm paketi üreten bir marka. Bu markayı yaratmaktaki amaç, işin en başından en sonuna kadar bir bütün olarak hizmet vermek ve bu hizmetleri bir uzmanlık çerçevesi içerisinde sunmak. Bunu sağlamak için, süreç içerisinde ihtiyaç duyulabilecek tüm danışmanları bir araya getirerek ve analizler yaparak bir yol haritası çiziyoruz. BİGG tüm bu danışmanlıkların bir bütünü. Ofis özelinde konuşursak, yenilenecek ofis için yeni bir mekanın bulunmasından, bu mekana taşınılmasına kadar olan tüm süreçte aktif rol almaktayız. Seçilen yeni binanın analizinden, fizibilitesinden, konumundan başlayarak tüm tasarım, statik, mekanik, elektrik gibi mühendislik hizmetlerini ve taşınma stratejisi, lojistik, akustik, aydınlatma tasarımı, iletişim tasarım, grafik tasarım gibi hizmetleri kapsayan bir bütünü içeren anahtar teslim bir hizmet sunmaktayız. Burada önemli olan her anlamda bu sürece hakim olarak, işin en başından en sonuna kadar müşterinin memnuniyetini sağlamak ve bir bütün olarak hizmet vermek. Süreç sonlandıktan sonra da müşteriyle sürekli iletişimimizi koruyarak gerekli garanti ve bakım hizmetleriyle desteklerimize devam ediyoruz.
Bu bağlamda en büyük farkımız, yaptığımız araştırmalar ışığında bir paket olarak sunulan hizmetlerin tamamına hakim olup, ofis dalında uzmanlaşmış olmamız. Yenileyeceğimiz ofislere tasarımı yapılıp teslim edilecek projeler olarak bakmıyoruz; biz ofisleri birer “yaşam alanı” olarak değerleniyoruz. 26 senenin verdiği mimari tecrübemizi harmanlayarak, çalışanların mutlu olacağı ofisler tasarlamayı amaçlıyoruz. Öte yandan bu oluşum esnasında sadece tasarım yapmayı, mimari odaklı düşünmeyi değil fonksiyon, maliyet, ergonomi vs. gibi birçok etkeni bir araya getiriyoruz. Bu etkenlerden en önemlisi ise çalışan odaklı atölye çalışmaları düzenleyerek, her kurumsal firmaya kendi özelinde klasik bir mimari şirketin verebileceği hizmetlerden daha fazlasını sunmayı amaçlamamız.
BİGG'i kurma fikri nasıl oldu? Sizin gibi çalışan başka örnekler var mı, yoksa sektörde bir yenilik olarak mı başladınız?
Yaratılan bu kavram, yurtdışında bazı örnekleri bulunmasına rağmen biz iki sene evvel bu markayı Türkiye’de kurduğumuzda aslında bir ilkti; analiz ettik, tasarladık, uygulamasını yaptık. Türkiye’de de bununla ilgili herhangi bir çalışma olmadığı için biz öncülük etmiş olduk. BİGG markasının oluşumu verilen hizmetlerle paralel olarak şekillendi diyebilirim. Ofis tasarımı, ofis teknolojisi, konum stratejisi, yapım ve uygulama, taşınma yönetimi, aydınlatma tasarımı, iletişim tasarımı ve grafik tasarım hizmet prensiplerinin altında işverenin talepleri ve proje gereklilikleri doğrultusunda sunulacak destekleri analiz ediyor ve geliştiriyoruz.
Yer aldığınız projeler hakkında bilgi verir misiniz?
Tamamlanmış işlerimize örnek olarak Deloitte Türkiye için tasarlayıp uyguladığımız genel müdürlük ofisini verebiliriz. Deloitte’un genel müdürlük ofisi, 2006 yılında tarafımızca tasarlanıp ve uygulandı. Çağın gereksinimlerine adapte olmak isteyen firma yöneticileri, 2014 yılında bizimle yeniden irtibata geçerek yeni ofislerinin taşınma ve tasarım süreçlerini de üstlenmemizi rica ettiler. Yenilenme süreci boyunca çalışılabilecek geçici bir mekana da ihtiyaçları vardı. Öncelikle Deloitte ekibinin geçici olarak taşınmasını organize ettik. Ofisin yeni mekanına karar vermek için ise en az beş binanın katlarda çalışabilecek kişi kapasitesinden binalardaki mekanların nasıl kullanılabileceğine kadar geniş bir analiz yaptık. Deloitte Türkiye Ofisi için kısa zamanda BİGG danışmanlığında hem yeni mekan, hem de geçici bir "joker" ofis bulundu. Değişen ofis kültürünün Türkiye’de yansıtıldığı ilk örneklerden biri olacak yeni ofislerini tasarladık ve uygulamaya geçtik. Süreç başarılı bir şekilde yönetilerek Deloitte Genel Müdürlüğü’nün Maslak No/1 Plaza’da yer alan yeni ofisini 6 ay gibi kısa bir sürede tamamladık ve teslim ettik. Şu an aktif olarak devam eden iki büyük şantiyemiz bulunmakta. Bunlardan ilki proje ve uygulamasını üstlendiğimiz 26 bin metrekare Şişecam Genel Müdürlüğü. Diğeri ise projelerini tamamladığımız ve çalışanları kurulu düzeninden ayırmadan kat bazında uygulamalarını gerçekleştirdiğimiz 16 bin 800 metrekare alana sahip Maslak’ta bulunan ING Bank Genel Müdürlüğü. Öte yandan Bakırküre Architects bünyesinde; Tosyalı Holding’in Cezayir’de tasarlanan ve uygulaması önümüzdeki günlerde başlayacak olan Yönetim Binası, cami ve sosyal alan, spor alanları ve yerleşkeleri içeren Lojman Binası projeleri, Covestro Genel Müdürlüğü projesi, 5 bin 800 metrekare için tasarımı yapılan Artaş Genel Müdürlüğü ve yine uygulaması bu sonbaharda başlayacak olan 30 bin metrekare alana sahip Yıldırım Holding Genel Müdürlüğü’nün çalışmaları da devam eden işlerimiz arasında yer alıyor.
Çalıştığınız şirketler için, sizinle çalışmaları onlara ne gibi avantajlar sağlıyor?
Biz, mekan analizi, organizasyon şeması, bütçe hesaplamaları, havalandırma, ısıtma, soğutma, sürdürülebilirlik gibi teknik araştırmalar ve programları, çalışanlar ile yapılan bireysel anketleri ve gerekli birimlerle görüşmeleri kapsayan danışmanlık hizmetleri ile proje sürecini oluşturarak işe başlıyoruz. Bizimle paylaşılan bütçe içerisinde kalarak, en kapsamlı ihtiyaç programını işverenle paylaşıp, görüşlerine göre şekillendirerek projelerin kurgusunu tamamlıyoruz. Mekan planlaması, konsept tasarım, 3 boyutlu görselleştirme, mimari çizimleri bitişler ve detaylar, uygulama projeleri ve mobilya seçimleri ile projenin tasarım aşamasında ilerleyerek yol alıyoruz. Burada geniş kapsamlı bir paketten bahsediyoruz aslında. Onların koordinasyonla vakit kaybetmesine gerek kalmadan bütün süreci biz yürütüyor oluyoruz. Devamında ise süreçten hiç kopmayarak uygulama, taşınma ve bakım-onarım süreçlerini de profesyonel kadromuz ile yönetmeye devam ediyoruz.
"Çalışma Kültürü Çözümleri" aşina olduğumuz bir kavram değil. Tam olarak neyi anlatıyor?
Bugünün çağdaş insanı, zamanının çok önemli bir bölümünü çalışarak, ofislerde, plazalarda geçiriyor. Dolayısıyla mevcut durumun farkındalığından yola çıkarak, iş ortamını ve çalışma mekanlarını büyük önem taşıyan bir motivasyon aracı olarak değerlendirerek bu prensibe uygun tasarım yapmayı kendimize kılavuz edinmiş durumdayız. Bu gözle değerlendirilen ofis tasarımları ve bir ilke haline bürünen bu bakış açısının doğurduğu projeler; şirketlere aidiyet duygusu yüksek, verimlilik oranları artmış, işlerine bağlı, çalışma ortamında kendini özgür hisseden ve mutlu çalışanlardan oluşan bir şirket profili olarak geri dönüyor. Biz tasarımın en başında bu görüşten yola çıkıyoruz; işin ve çalışanın gereksinimlerine uyum sağlayabilecek, her çalışana sahip olduğu çalışma ortamında kendisinden bir şeyler bulabileceği mutlu ofisler yaratmayı hedefliyoruz. Elbette ki her iş ortamının, şirketin, sektörün kendine ait çalışma şartları bulunuyor. Bu disiplinler ve şirket profili aslında her şirketin kendi çalışma kültürünü oluşturuyor. Bu verileri ve analizleri değerlendirerek öncelikle kullanıcı profili ve ihtiyaç programını derinlemesine inceliyor ve kurguluyoruz. Yerleşim kararlarımızı ve tasarımlarımızı bu verilerle temellendiriyoruz. Şirketlerde kendine özgü ortamlar yaratarak, bu kültürü yansıtırken grafik tasarım, iletişim tasarım gibi hizmetleri de tasarıma dahil ederek her şirketin çalışma kültürü çözümlerinin yaratılışını destekliyoruz. Her şirkete özel kendi kültürünün yansımasını, günlerinin en önemli kısmını birlikte geçirdikleri bu alanlar özelinde oluşturuyoruz.
Kadronuz, ekibiniz hakkında bilgi alabilir miyiz?
Şantiye ekibimiz ile birlikte yetmiş beş kişilik bir kadromuz bulunuyor. Projelerimizin tasarım, konsept, mimari çizimler, uygulama projeleri, proje yönetiminin bütçesel ve satın alma departmanları, muhasebe ve idari işler hizmetleri Bebek’te bulunan merkez ofisimizce yürütülüyor. İşin şantiye ayağında ise koordinatörlerimiz eşliğinde geniş bir kadro çalışıyor. Her departman kendi koordinatörleri eşliğinde müthiş bir uyum ve koordinasyon içerisinde birbirleriyle daimi bir iletişim halinde. Ciddi planlamalarla düzenlenen iş bölümü ve iş programları ile tüm projelerimizi eş zamanlı ve olabilecek en kısa süre içerisinde teslim ediyoruz. Kadromuzda diğer mimari ofislerden farklı olarak elektrik, statik ve mekanik mühendisi arkadaşlarımız bulunuyor. Bünyemizde böyle bir ekibin de yer alması projelerimizin daha kontrollü ilerlemesini sağlıyor.
2016 sektör ve firmanız adına nasıl geçmekte, yılsonuna dair öngörüleriniz nelerdir?
2015 yılından gelen işleri 2016 yılında yoğun bir şekilde, tempomuzu hiç düşürmeden devam ettiriyoruz. Biz, çalışma biçimi olarak uzun soluklu projelerde yer almayı benimsemiş bir ofisiz. 2016 yılsonunda da geçen seneki ciromuzu iki katına çıkarmayı hedefliyoruz. Çalışmalarımıza ve projelerimize bu hedef doğrultusunda, prensiplerimizden ve mimari duruşumuzdan ödün vermeden devam ediyoruz.
Son olarak kısa ve uzun vadeli hedefleriniz nelerdir?
Kısa vadede firmamızı, mimari kontrolü ve yapıyı elden bırakmadan daha kurumsal bir yapıya kavuşturmayı planlıyoruz. Şirketimiz dünyada ve Türkiye’de saygın işverenlerimiz ve profesyonel ekibimiz sayesinde geliştirdiği projelerle hızlı bir büyüme ve gelişme sürecinin içinde. Dolayısıyla kadromuz oldukça genişlemiş durumda. Hem bu bağlamda hem de şirketin kimliğini yansıtması açısından kurumsal bir yapılanmanın temellerini sağlam bir şekilde attığımız bir dönemin içindeyiz. Uzun vadede ise kısa vadeli hedefler için atılan bu faydalı adımlarla birlikte şirketimizin verimliliğini arttırarak, yaptığımız işle ilgili uluslararası standart ve sertifikalara uygun projeler üretmeyi planlıyoruz.
Kaynak: İnşaat & Yatırım Dergisi
Özer Ürger Mimarlık tarafından tasarlanan Güngören Gösteri Merkezi (GGM) ve Kent Parkı projesi, yapı ile çevresi arasında kurulan güçlü bağlar sayesinde İstanbul’un en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri...
Devamını Gör...
Ulusal ve uluslararası ölçekte atlı spor kulüplerine imza atan Equine Design Studio, Şile’de uluslararası yarış standartlarına uygun niteliklerde özel bir binicilik merkezi tasarladı
Devamını Gör...