World Architecture Festival (Dünya Mimarlık Festivali) – WAF’ın dokuzuncu buluşması, Barselona ve Singapur’un ardından, bu yıl ilk kez Berlin’de gerçekleşti. 16 – 18 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen WAF 2016, her zaman olduğu gibi yine dünyanın önde gelen mimarlarını ve mimarlık ofislerini ödül programı, konferans ve sergilerle bir araya getirdi, en yeni projelerin sunum ve sergilenmesine, mimarlık ve kent gündemi tartışmalarına ev sahipliği yaptı.

Tabanlıoğlu Mimarlık, 8 projesi ile finalde

WAF 2016’da 8 farklı projesiyle finale kalan Tabanlıoğlu Mimarlık, mimarlığın bu dünya buluşmasında yine öne çıkan ofisler arasında yer aldı. Bu yıl Arena Berlin’de gerçekleşen ödül programında finalist projeler, izleyiciler ve jüri karşısında yapılan canlı sunumlarla değerlendirildi. WAF 2016 büyük jürisi, Tabanlıoğlu Mimarlık, Beyazıt Devlet Kütüphanesi Yenileme Projesi’ni “Yeni ve Eski Bina” kategorisinde büyük ödüle layık gördü.

WAF 2016 Jürisi; “Doğal, sakin ve güzel bir restorasyon”

Yarışma jürisi karar notunda; İstanbul'daki Beyazıt Devlet Kütüphanesi yenileme projesini “Doğal, sakin ve güzel bir restorasyon” olarak nitelendirdi ve “Nadir kitaplar için tasarlanan cam kutular, tarihi mekanlar içinde zarif bir şekilde dengelenmiş ve ayrıca aydınlatma düzeni, asla ezici ya da rahatsız edici olmaksızın, mevcut tarihi hacimler ve alanların gücünü arttırmış” vurgusunu yaptı.

Ödülü Murat Tabanlıoğlu, Davit Chipperfield’den aldı

WAF 2016’nın kapanışı, 18 Kasım Cuma akşamı Berlin Postbahnof’ta gerçekleştirilen Ödül Gala Yemeği ile yine festival atmosferinde gerçekleşti. Beyazıt Kütüphanesi Yenileme Projesi’ne verilen ödülü, Tabanlıoğlu Mimarlık kurucusu Murat Tabanlıoğlu, Berlin'deki Neues Museum Yenileme Projesi ile 2011 MIES Ödülü'nü de almış olan David Chipperfield'in elinden aldı.

Yenileme yaklaşımımızı WAF 2016 jürisi de onayladı

Son yıllarda İstanbul’da ve Türkiye’de çeşitli restorasyon, renovasyon işlerinin tamamlandığına dikkat çeken Murat Tabanlıoğlu, “Bunların tartışılmadan, izler silinerek yapılmaması çok önemli. Zira bir anda yaşanmışlık hissinin, o patinanın yok edildiğini izliyoruz. Biz, Beyazıt Kütüphanesi Yenileme Projesi ile buna karşı bir şey önermek istedik; yeni eklenen ile eski durumun birbirini desteklediği, güçlendirdiği bir mekan elde etmek. Çok değerli jürinin değerlendirmesi ile, doğru bir iş yaptığımızı bugün tekrar görmüş olduk” dedi.

Türkiye’de devlet tarafından kurulan ilk kütüphane

1884’te “Kütüphane-i Umum-i Osmani” adıyla kurulan Beyazıt Devlet Kütüphanesi, “Türkiye’nin devlet tarafından kurulan ilk kütüphanesi” konumunda. İstanbul şehrinin çok farklı zamanlarda inşa edilen katmanlı yapısını örnekleyen kütüphane, Bizans, Osmanlı, Cumhuriyetten bugüne yönetimsel, entelektüel, mimari ve kentsel değerlerin bir arada yoğun olarak yer aldığı bir noktada, Beyazıt Meydanının kıyısında yer alıyor. Beyazıt Kütüphanesi Renovasyonu çevresi ile kurduğu ilişki itibarı ile de çok büyük önem arz ediyor.