GMW MIMARLIK tasarımı Tahran Uluslararası Havalimanı T-2 projesi, American Architecture Prize 2017’de “Ulaşım Yapıları” kategorisinde büyük ödülün sahibi oldu. Aralarında Yale Üniversitesi öğretim üyesi Peggy Deamer, Guggenheim Vakfı Mimarlık ve Dijital Girişimler Küratörü Troy C. Therrien, Harvard Üniversitesi öğretim üyesi ve UNStudio Yöneticisi Ben Van Berkel ve daha birçok değerli mimarın olduğu jüri heyetinin, toplam 68 ülkeden katılımcı olan projeleri 41 kategoride değerlendirdiği organizasyonun ödülleri, 27 Ekim 2017 tarihinde, New York’ta bulunan, Pritzker Architecture Prize ödüllü Tokyo merkezli mimarlık ofisi SANAA tasarımı The New Museum Building’de düzenlenen görkemli ödül töreninde sahiplerini buldu. Bu önemli geceye uluslararası mimarlık, tasarım ve medya sektörlerinden birçok profesyonel de katıldı.

American Architecture Prize 2017, GMW MIMARLIK’ın ulusal ve uluslararası ödüllerdeki ilk başarısı değil. Kuruluşundan bu yana, İstanbul Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali başta olmak üzere, Kahire, Üsküp, Ohrid, Roma, Medine, Riyad ve Kuveyt’in de aralarında olduğu uluslararası ve yerel ölçekte 17 yılda toplam 17 havalimanı projesine imza atan GMW MIMARLIK, yolcu konforunu ön plana çıkartırken işlevsellikten de ödün vermeyen; çağdaş, çevreci yaklaşımda ve akılda kalıcı tasarımlarıyla dünyanın en prestijli havalimanı ödüllerine layık görülüyor.

175.000 m2’lik Tahran Uluslararası Havalimanı T-2 projesi, mevcut terminal binasının özel olarak hac yolcularına tesis edilmesi ile yılda ortalama 26,5 milyon uluslararası ve yerli yolcuya hizmet etmesi amacıyla tasarlanmış. Operasyonel esneklik ve verimlilik, yüksek standartta yolcu konforu ve gelecekteki ihtiyaçlara adapte edilebilir olması GMW MIMARLIK’ın konsept tasarımının temel öğelerini oluşturuyor. Proje, yalın ve dinamik formu ve güçlü görsel kimliği ile uluslararası terminalin yolcular için ana alan, ticari alanlar ve lounge’lar olmak üzere 3 ana fonksiyonunu net bir şekilde ifade ediyor. İskeledeki mekanların doğrusal düzenlenmesi, toplam 28 kapının esnek bir şekilde kullanılmasını sağlıyor.