Heritage İstanbul 2018’in 2. gününde konuşan Mimar Sinan Genim; müzelerin sadece, geçmişe ait objelerin korunduğu ve sergilendiği yapılar olmadığını, topluma gelecek yaratmak için faydalanılacak, farklı döneme ve kültürlere ait birikimlerin toplandığı, toplumsal eğitim ve araştırma kurumları olduğuna dikkat çekti. “Müzelerin” adının, ilham alınan mekanlara vurgu yapılması amacıyla “Esin Evi” olarak değiştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“Müze Kelimesi; Grekçe “Mousa”, Latince “Musa” olan “İlham Perilerinden Gelmektedir”

Tarihi ve kültürel mirasımızı gelecek nesillere taşımak amacıyla yapılan, sektöre iletişim ve networking sağlayan; sektörün tek restorasyon, arkeoloji, müzecilik teknolojileri fuarı ve konferansı Heritage İstanbul 2018, 2. gününde de bir çok ziyaretçisini ağırlıyor. Hilton İstanbul Convention & Exhibition Center’da yapılan fuar ve konferansa katılan, dünyadan ve ülkemizden birçok değerli konuşmacı örnek çalışmalarını paylaşıyor, yapılması gerekenleri konuşuyor. Konferans salonunda bugün yapılan “Müze ve Mimari” oturumunda konuşan Mimar Sinan Genim; müzecilik mimarisine dikkat çekerek toplumda müze algısınında değişmesi gerektiğini söyledi ve şöyle konuştu: “Müze gibi kurumlar insanlara ilham veren, yaratıcılıklarını kamçılayan, zevkle gezilen eğitici ve öğretici mekanlar olmalıdır. Büyük bir coğrafyada, zengin bir kültürel mirasa sahip olan ülkemizin yaratıcılık alanında çok daha başarılı olması gerekmez mi? Bunun için önce sahip olduklarımızın farkına varmalıyız. Bizler çok zengin bir toplumuz ve bu zenginliklerimizi iyi algılamalıyız, tarihimizi ve kültürümüzü öğrenmeliyiz. Günümüzde iki tür müze anlayışından bahsedebiliriz. Birincisi zengin bir koleksiyona sahip olan müzeler ki bunlar; geçmişte inşa edilmiş olmalarına rağmen, sık sık teşir düzenlerini değiştirerek, kendilerini yeniliyor ve güncelliyor, ziyaretçinin ilgisini sürekli hale getiriyor. İkincisi ise zengin koleksiyonları olmamasına rağmen, farklı mimarileriyle gündeme gelen tasarım yapılardır.Ülkemizde bu iki müze anlayışını da geliştirmeliyiz.”

“Göbeklitepe’yi Dünyanın İlgisini Çekecek Düzeye Taşımalıyız”

Mimar, Sinan Genim konuşmasında müze gibi kurumların yöneticilerinin, çalışanlarının bu mekanları ve içindeki objeleri “koruma” odaklı olduğuna dikkat çekti. Bu anlayışla beraber geliştirici, yenilikçi bir anlayışda olmaları gerektiğini vurguladı. Anadolu’nun binlerce yıllık kültürel birikiminin, insanlık tarihine ışık tutan tarihimizi anlatan mekanların, yaratıcı mimari eserlerle geliştirilmesinin önemine değindi. “Göbeklitepe”yi de dünyanın ilgisini çekecek düzeye çıkarmak gerektiğini vurguladı. Böyle bir zenginliğin ekonomiye katkısına vurgu yaparak, yeni tasarımlarla cazip hale gelen esin evi olan müzelerimizi dünya gündemine taşımak gerektiğini sözlerine ekledi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, T.C. Başbakanlık Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün desteği ile bu yıl, üçüncü kez düzenlenen Heritage İstanbul, 14 Nisan Cumartesi akşamına kadar ziyaret edilebilir.