Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından bu yıl 5’incisi düzenlenen İstanbul Karbon Zirvesi, geniş bir katılımla gerçekleşti. TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı - Escarus Genel Müdürü Hülya Kurt moderatörlüğünde gerçekleşen, “İklim Finansmanı Küresel Gelişmeleri ve Türkiye” başlıklı panelde konuşan TSKB Mühendislik ve Teknik Danışmanlık Yöneticisi Çağla Eker Altınkulp, TSKB’nin düşük karbonlu ekonomiye geçiş konusunda sunduğu finansal destekler ve danışmanlık hizmetleri hakkında bilgi verdi.

İklim Finansmanı ana teması ile kamu, sivil toplum, iş dünyası ve akademik çevrelerden konunun uzmanlarını bir araya getiren V. İstanbul Karbon Zirvesi, 26 Nisan’da İstanbul Teknik Üniversitesi’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. Sürdürülebilir Üretim ve Tüketim Derneği (SÜT-D) tarafından düzenlenen zirvede, Paris İklim Anlaşması sonrasındaki sera gazı azaltımı ve uyum süreci, iklim ve karbon finansmanı ile sanayinin düşük karbonlu üretim sürecine geçişi tartışıldı. Zirveye sektör uzmanlarının yanı sıra, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı temsilcileri ile akademisyenler katıldı.

TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı - Escarus Genel Müdürü Hülya Kurt moderatörlüğünde gerçekleştirilen ‘’İklim Finansmanı Küresel Gelişmeleri ve Türkiye’’ oturumunda konuşan Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB) Mühendislik ve Teknik Danışmanlık Yöneticisi Çağla Eker Altınkulp, düşük karbonlu ekonomiye geçiş konusunda TSKB’nin sunduğu yenilikçi çözümleri anlattı.

‘’Karbon salımının azaltılmasına 12 milyon tonluk katkı yaptık’’

İklim değişikliğiyle mücadele konusunda finans sektörünün önemli bir rolü olduğunu belirten Altınkulp, ‘’TSKB olarak düşük karbonlu ekonomiye geçiş konusunda pek çok yenilikçi çözüm sunuyoruz. Kredi portföyümüzün %68’i sürdürülebilirlik yatırımlarından oluşuyor. Yenilenebilir enerjide 15 yılı geride bıraktık. Türkiye yenilenebilir enerji kurulu gücünün %15’ini finanse etmiş durumdayız. Yine çok güçlü bir alan olduğumuz enerji ve kaynak verimliliğinde 131 projeye 900 milyon dolarlık finansman sağladık. Sürdürülebilirlik portföyümüz tabii ki sadece bu projelerle sınırlı değil. Sürdürülebilir turizm, ihracat, yeşil binalar, kadın istihdamı, iş sağlığı ve güvenliği gibi pek çok farklı alandaki yatırımları destekliyoruz. Seçtiğimiz alanlar Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri ile de yakından alakalı. Örneğin, iklim değişikliğinden en çok etkilenecek kesimler arasında kadınların yer aldığını biliyoruz. Buradan hareketle geliştirdiğimiz kadın istihdamı kredimizle iş hayatına daha çok kadının katılması için fırsat yaratıyoruz. Tüm bu destekler sonucunda ülkemizin yıllık karbondioksit salımının 12 milyon ton azalmasına katkıda bulunuyoruz. Önümüzdeki dönemde de ülkemizin düşük karbonlu ekonomiye geçişi için çözümler sunmaya devam edeceğiz’’ dedi.

‘’Düşük karbonlu ekonomiye geçişte yenilikçi ürünler fark yaratıyor’’

Düşük karbonlu ekonomiye geçişte yenilikçi ürünlerin büyük fark yarattığına dikkat çeken Altınkulp, TSKB’nin bu konuda attığı öncü adımlar hakkında da bilgi verdi: ‘’2016 yılında Türkiye ve bölgenin ilk Sürdürülebilir/Yeşil Tahvilini ihraç ettik. Bu ihracımız uluslararası arenada büyük ilgi gördü. İhraçtan sağlanan fonla düşük karbonlu ekonomiye geçiş projelerini finanse ediyoruz. Bu projelerin kapsamı yenilenebilir enerji ve verimlilik projelerinden daha geniş durumda. Örneğin, kara taşımacılığı yerine deniz taşımacılığını gündeme getirdiği için liman yatırımlarını da finanse edebiliyoruz. Benzer bir yenilikçi ürün olarak, 2017 yılında gerçekleştirdiğimiz dünyanın ilk sermaye benzeri sürdürülebilir tahvilinden de bahsedebiliriz. Buradan sağladığımız fonla da düşük karbonlu ekonomiye geçiş yatırımlarına destek oluyoruz.’’