Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile 5 Mayıs tarihinde yayımlanan gayrimenkul alım satımlarında alıcı ve satıcılar için ayrı ayrı uygulanan tapu harçları % 2 den % 1,5’e indirildi. Aynı kararname ile %18 olan konuttaki KDV oranının % 8'e indirilmesini sektör açısından değerlendiren ERA Gayrimenkul Türkiye Genel Müdürü Özhan Atalay, bu indirimlerin sektör açısından olumlu gelişmeler olduğunu, sektörün daha da hareketlenmesi için % 1,5’e düşürülen tapu harçlarının en fazla % 0,5’te sabitlenmesi gerektiğini belirtti.

Bakanlar Kurulu kararıyla, 31 Ekim tarihine kadar sürecek indirimler kapsamında, konut teslimlerinde uygulanan yüzde 18'lik KDV yüzde 8'e, alıcı ve satıcılar için ayrı ayrı uygulanan ve toplamda yüzde 4 olan tapu harcı oranının 3'e indirilmesi sektörün hareketlenmesi için oldukça önemli bir gelişme. 

KDV ve tapu harcı indirimlerini değerlendirerek, değişikliklerin olumlu olduğunu ancak sektörün hareketlenmesi için tapu harcının yüzde 0,5’e sabitlenmesinin gerektiğini söyleyen ERA Gayrimenkul Genel Müdürü Özhan Atalay, “Yıllar önce araç alım satımlarında da uygulanan yüksek oranlı alım/satım vergisi sektörde bazı olumsuzlukları beraberinde getiriyordu.  Alım satım vergisinden kaçmak isteyen ve bu işin ticaretini yapanlar araçları üzerlerine geçirmezler, trafikte yaşanan pek çok sorun; aracın eski ancak yasal olarak görünen sahibinin üzerine kalırdı. Aynı olumsuzlukların tapu alım satım harçlarında da görüyoruz. Bir gayrimenkulü alan ve satan bir kişi, eğer bundan bir kazanç elde ediyorsa, gelir vergisi ve kurumlar vergisi kanunlarına göre yaptığı bu kazancın vergisini ödemek zorundadır.  Türk vergi kanunlarında hangi durumlarda gelir veya kurumlar vergisi ödeneceği bellidir, vergi kanunlarımız bu işi ticari veya bireysel olarak yapanları ayırt edebilecek şekildedir, kazanç istisnaları da tek tek yazılmıştır. Tapu harcı denilen ve esasında bir çeşit stopaj vergisi hükmünde olan bu tutar, esasında tapu dairelerinin masraflarının karşılanması için kurulmuş bir sistemdir, zaman içinde boyutu değişmiştir” dedi.

Atalay, “Bir milyon TL’ye satılan bir gayrimenkul ile yüz bin TL’ye satılan bir gayrimenkulün tapudaki idari işlemleri aynı olduğu halde birinde alıcı ve satıcıdan toplamda 3 bin TL, diğerinde ise 30 bin TL alınmaktadır. Bu da sistemin işleyiş ruhuna aykırıdır, tapu harçları zaman içinde adeta bir vergiye dönüşmüştür. Alıcı ve satıcılar bu durumdan kurtulmak için satış bedellerini tapuda düşük gösteriyorlar ve bu durumda kaybeden yine devletimiz oluyor” dedi.