Kibar Holding'e bağlı İspak Ambalaj’a ait genel müdürlük binası, sadece ofis çalışanlarına değil, aynı zamanda fabrika çalışanlarının da kullanımlarına uygun olarak yenilikçi bir yaklaşımla ele alınan tasarımıyla dikkat çekiyor. Firmanın kurumsal kimliğinin parçası olan renklerin farklı tonlarda ve formlarda vücut bulduğu yönetim binası, dinamik ruhu ile yaşayan bir çalışma ortamı olarak karşımıza çıkıyor. Ev sahipliği yapacağı farklı etkinliklerle tüm çalışanlar için aynı zamanda bir sosyalleşme alanı da sunan binanın mimari konsept tasarımı ile tüm iç mimari tasarım ve proje çalışmaları, Mimaristudio’ya ait.

Well-being yaklaşımı doğrultusunda, çalışan konforunun en üst düzeyde tutulduğu tasarımlara imza atan Mimaristudio, İspak Ambalaj Genel Müdürlük Binası’nda yenilikçi bir yaklaşım ortaya koyarak sadece ofis çalışanlarına değil, aynı zamanda fabrika çalışanlarının da kullanımına uygun bir planlama gerçekleştirdi. Kurumsal kimliğin renklerle güçlendirildiği tasarım, dinamik ruhu ile yaşayan bir çalışma ortamı sunarken aynı zamanda ortak kullanıma açık, çeşitli buluşma noktaları ile de tüm çalışanlar için bir sosyalleşme alanı niteliğinde.

Mimaristudio, toplam 4 kat ve 4.500 m2 alana sahip olan yönetim binasının tasarımında,  mekanın iç mimarisi ile şekillenen fonksiyon ve planlama çözümlerini, mimari tasarıma da yansıtmış. Mimaride ilk dikkat çeken detay, giriş holünü diğer iki kata bağlayan galeri boşluğu olarak dikkat çekmekte. Hafif taşıyıcı sistem bir merdiven ve asansör ile birbirine bağlanan üç katın açıldığı bu hacim, planlama içinde çözümlenen yan birimlerle birlikte binanın düğüm noktası konumunda. Çekirdek olarak da nitelendirilebilecek bu alanın her iki yanında bina mimarisi iki ayrı kol olarak şekillenmiş.

Planlamada, giriş katı, yerli ve yabancı misafirlerin ağırlanabildiği ve fabrika üretim alanına idari binadan direkt geçiş sağlayabildikleri biçimde ele alınmış. Davetli misafirlerin ağırlandığı “Renk Onay Odası” ve bu oda ile bağlantılı büyük toplantı odasının yanında, Ar-Ge ve kalite çalışmalarının yürütüldüğü laboratuvarın da yer aldığı bu katta, gerek çalışanların gerekse misafirlerin faydalanabildiği bir kafeterya alanı planlanmış. Yemek dışında günün her saati çalışma, dinlenme, ağırlama ihtiyaçları için de kullanılabilen mekan, bina içindeki sosyalleşme alanlarından birisi haline gelmiş.

Fabrika çalışanlarına ait soyunma odaları ve teknik hacimlerle birlikte, küçük ölçekli bir konferans ve bir spor salonunun konumlandırıldığı bir alt katta ise akustik ve aydınlatma konforunun ön planda tutulmuş olması, ilk göze çarpan özellik. Spor salonu ve sadece bu alana hizmet veren soyunma odalarına bir bağlantı holü ile bağlanan konferans salonu, mobilya esnekliği ile grup dersleri, eğitimler ve farklı amaçlar için de bir alan oluşturmuş.

Ofis katları, hareket temelli çalışma yaklaşımı ile tasarlanırken, birim direktörleri dışında tüm kademe çalışanlar açık ofis içinde birbirini tamamlayan bir mimari planlama içinde ele alınmış. Çalışma alanları içindeki kısa toplantı, özel çalışma ve dinlenme noktalarıyla birlikte, açık bir teras alanı ile bağlantılı bir de dinlenme ve oyun mekanı planlanmış. Kutlama, davet ve organizasyonlar için de düşünülen bu mekan, aynı zamanda tüm ofis ve fabrika çalışanlarının kullanımına açık bir sosyalleşme alanı. Katlarda işveren ihtiyaçlarına yönelik olarak farklı tiplerde şekillendirilen toplantı alanları, açık ve yarı açık görüşme noktalarıyla tamamlanan yapıları ile göze çarparken, içecek ve kopyalama istasyonları, tüm çalışanların kolayca ulaşabileceği noktalarda çözümlenmiş. Yine tüm katlarda WC hacimleri ise aynı iç mimari dilde, farklı malzeme ve renk kullanımlarıyla dikkat çekiyor.

Kurumsal kimliği güçlendiren detaylar…

Firmanın kurumsal kimliğinin parçası olan renkler, tasarıma da dinamizmi katan ana etkenlerden. Ağırlıklı olarak iki ana kurumsal rengin farklı ton ve formatta kullanıldığı projede, aydınlık ve ferah bir çalışma ortamı yaratılmış.

İnce yapı malzemeleri seçiminde yükseltilmiş döşeme üzerine uygulanan modüler halı ve “loose lay” gibi bitiş malzemelerinin yanında, sert zeminlerde porselen seramik ve epoksi tercih edilmiş. Genel olarak beyaz ve gri tonların hakim olduğu duvarlarda, dekoratif boya ve duvar kağıdı uygulamalarına da yer verilmiş. Tavan planlamasında farklı kotlardan faydalanılırken, açık çalışma alanlarında yarı açık bir tavan sistemi tasarlanarak, zemin tasarımında da dikkat çeken geometrik yerleşime bir gönderme yapılmış. Hem zemin, hem de tavan tasarımında dikkat çeken bu geometri aslında esnek ambalaj üretiminde fabrika içinde kullanılan aluminyum bobinlerinin açılımı. Çift camlı ofis bölme sistemlerinin tercih edildiği ofiste, akustik paneller ve akustik duvar kaplamaları ile gürültü kontrolü sağlanmış. Peyzaj ve grafik tasarım çalışmaları ile tamamlanan konsept içinde farklı renk ve grafik denemeleri ise dikkat çekici.

Her projesinde olduğu gibi, bu projeye de özel olarak ürün tasarımları geliştiren Mimaristudio, özel üretim mobilya çalışmalarına konsept içerisinde yer vermiş. Farklı geometrideki lake cilalı panellerde fugalı ve çıtalı bitişler tercih edilirken, boyalı cam ve kuvarz paneller de tasarımı tamamlayan bitiş malzemeleri olarak kullanılmış.

Mimaristudio tarafından hazırlanan aydınlatma tasarımında, enerji verimliliği göz önünde bulundurularak LED ürünler tercih edilmiş. Proje ürünlerinin yanında dekoratif ürünlere de yer verilen projede, bina içindeki farklı mekanların iç mimari dilini tamamlayan bir aydınlatma tasarımı benimsenmiş. Kafeterya, Genel Müdür ve Yönetim Kurulu çalışma ofislerinde Ayça Akkaya Kul tasarımı özel üretim aydınlatma armatürleri kullanılmış. Açık ofis tavanlarında vurgulanan parçalı ve lineer tavan yapısı içinde aynı geometriyi tamamlayan birer yapı elemanı olarak yer alan, farklı açıda ve boyda üretilen bu lineer ürünler, noktasal ışık kaynakları ile bir arada aynı planın parçaları olarak düşünülmüş. Aydınlatma tasarımını şekillendiren ise gergi tavan, lineer ve noktasal ışık kaynaklarının, ürünlerin kullanıldığı mekanların iç mimari tasarımı içinde, farklı form ve geometride yorumlanması olmuş.