Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre; 700 adet maden sahası ihale edilmek üzere aramalara açılacak. Ancak bu açılımda bir şart var.  Sayın Bakanımız, sahaların Ar-Ge ve fabrika şartıyla ihale edileceğini açıkladı. Konuyu değerlendiren İstanbul Maden İhracatçıları Birliği (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer, “Madencilerimizin önünü açan ve üretimi arttıran politikaların devam etmesini çok önemsiyoruz. Böylesine önemli gelişmelerin ihracatın arttırılmasına da büyük fayda sağlayacağı kanaatindeyim” dedi. 

Geçtiğimiz günlerde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğünden 700 adet maden sahasının ihale edileceği duyuruldu. Ancak bu açılımda bir şartın da altı çizildi. Sahaların Ar-Ge ve fabrika şartıyla ihale edilecek olması. Türkiye ekonomisi açısından stratejik öneme sahip olan madencilik sektörünün hak ettiği yere gelmesi için çalışmalar yapan İstanbul Maden İhracatçıları Birliği’nin (İMİB) Başkanı Aydın Dinçer, sektörün 2023 ihracat hedefine ulaşmasında bu ihalelerin önemli rol üstleneceğini söyledi.

“Madenlerin işleme tesislerinin kurulması büyük yatırım gerektiriyor”

Bir madenin işletmeye geçebilmesi için uzun bir süreç gerektiğini belirten Dinçer, “Madenciliğin bağlı olduğu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız bünyesinde tüm işlemlerin bitirilmesi ve tek elden izin sürecinin tamamlanması gerekmektedir. Bakanlık, çeşitli maden sahalarını dönem dönem ihaleye çıkarıyor. Madenciler olarak bizler bu ihaleleri bekliyoruz. Her madenci kendi alanında, ilgi duyduğu saha için teklif veriyor ve en büyük teklifi veren sahayı işletmek üzere hak sahibi oluyor. Ancak sadece sahaları ihale ile almak yetmiyor. Farklı bakanlıklar ve kurumlardan da izinlerinizi alabilirseniz sahayı işletmeye alabiliyorsunuz” dedi. 

Öte yandan Türkiye’de çeşitli madenlerin mevcut olduğunu ve bazılarının işlenmesinin de Türkiye’de yapıldığının altını çizen Dinçer, “Bazı madenlerde fabrika şartının getirilmesi gündemde. Bir kısım madenlerin işleme tesislerinin kurulması büyük yatırım gerektiriyor. Bu tür yatırımları sadece madenci değil sanayicilerimiz ve Türkiye’de ki büyük grup şirketlerin yapmasının teşvik edilmesi fayda sağlayacaktır. Madencilik yapan şirketlerimize madenlerimizi yeraltından çıkartıp piyasaya arz eden şirketler olarak bakmak gerekir. Madenin işlenme süreci farklı yatırımlar ve deneyim gerektirir. Aynı madenin yeraltından çıkarılmasında olduğu gibi. Madencilerimiz madenlerin yeryüzüne çıkarılmasında büyük deneyim ve tecrübeye sahiplerdir. Dolayısıyla madencilerimizin önünü açan ve üretimi arttıran politikaların devam etmesini buradan da ihracatın arttırılmasına büyük fayda sağlayacağına inanıyoruz.”