Sektör 2019 Genel Değerlendirme;
İnşaat sektörünün 2019 yılı, faizlerin yörüngesinde geçti. Yılın ilk yarısında yüksek mevduat faizleri, alternatif yatırım aracı olarak yatırım odaklı konut talebinin önüne set çekti. Mevduat faizine paralel olarak aylık bazda yüzde 2 seviyesinin üzerine çıkan Konut kredi faizleri de yaşam amaçlı daire almak isteyenlerin talebini engelledi. Buna bağlı olarak konut satışları ve ipotekli satışlar son 5 yılın en düşük seviyesine geriledi. Satışların durması, yeni projelerin lansmanlarını da engelledi. Yaşanan bu durumun en üzücü yansıması ise istihdam alanında oldu. Sektörde yaklaşık 2,2 milyona ulaşan istihdam 1,5 milyona geriledi. Ancak yılın ikinci yarısından itibaren Merkez Bankası başta olmak üzere kamu bankalarının önderliğinde başlayan faiz müdahalesi, sektör üzerindeki baskıyı kırdı. Yüzde 1’in altına inen konut kredi faizleri ve gayrimenkul üreticilerin artan maliyetlere rağmen konut fiyatlarında yaptığı cazip kampanyalar piyasaya hareket kazandırdı. Yaz aylarında ivme kazanan sektördeki konut satışları, yılın son çeyreğine hızlı bir yükselişle başladı. Yılın son ayına girerken toplam satışlar 1 milyon adedi geçerken, 2019’un geçen seneki 1 milyon 300 bin seviyelerine yakın bitirebileceğinin sinyalini verdi. Düşük faiz ve maliyet artışlarının yansıtılmadığı fiyatlara rağmen arzu edilen satış rakamlarına ulaşılmamasının en önemli nedeni, sektöre olan güven katsayısının düşmesi olarak görüyoruz.
Sektör 2020 Genel Beklenti;
2020’nin de yine faiz odaklı bir yıl olmasını bekliyoruz. 2019’dan farklı olarak bu kez sektörü ateşleyen düşük faizlerin etkisiyle geçmesini beklediğimiz yeni bir yılda, konut satışlarının 4-5 yıl önceki yüksek satış rakamlarının yaşandığı dönemlerdeki gibi olmasını bekliyoruz. Bankaların devam eden projelerdeki konut satışları için talep edilen kredi şartlarında biraz daha esnek olması, satış rakamını artıracaktır. Kısaca kamu bankaları önderliğinde başlayan düşük faiz dalgasından birinci el konut talep edenler tarafından da rahatça yararlanabilmesinin ve düşük faizli kredilerin herkes için ulaşılabilir olması, hedefleri tutturmamızı kolaylaştıracaktır.
2020’de arzu etmediğimiz ama kaçınılmaz olan tek şey ise konut fiyatlarının 2019’daki seviyelerinden çok daha yukarıda olacağıdır. Yaklaşık 1,5 yıl boyunca konut üretim maliyetlerinde yaşanan (kimi hammaddelerde yüzde 70-80’lere varan) artışları, devam eden projelerindeki konut fiyatlarına yansıtmayan üreticiler, yeni projelerini kaçınılmaz olarak yüksek metrekare fiyatlarıyla satışa çıkacaktır. Fiyat artışlarının kontrollü olmasın sağlayacak tek olumlu gelişme ise artık piyasada gerçek konut üreticilerinin faaliyet gösterecek olmasıdır. 2019’da yasallaşan kanun çerçevesinde, ihalelere girerek hesapsız kitapsız fiyat veren, toplu konut üretim deneyimi olmayan kişi ve kurumların saf dışı kalması, beklenen fiyat artışlarının makul düzeyde olmasını sağlayacaktır.
Bu gelişmelerin ışığında 2020’de toplam konut satışlarının 1 milyon 200 bin seviyesinde gerçekleşmesini, müktesep hak konusunda daha hassas yaklaşan yabancı yatırımcıların yaklaşık 40 bin civarında yeni konut alımında bulunacağını öngörüyoruz.
Sektör 2019 Büyüme Değerlendirme;
Diğer taraftan 2019’un üçüncü çeyreği itibariyle belediyeler tarafından verilen yapı ruhsatlarında bina sayısı %57,1, yüzölçümü %58, değeri %48,9, daire sayısı %63,8 azaldı. Yapı kullanma izin belgelerinin 2019 yılının ilk dokuz ayında bir önceki yıla göre, bina sayısı %20,6, yüzölçümü %7,2, daire sayısı %11,3 azalırken, değeri %12,3 arttı. Resmi rakamlar sektördeki durgunluk nedeniyle inşaatçıların yeni proje yapmaktan vazgeçtiklerini net bir şekilde ortaya koyuyor. Buna ek olarak artan maliyetlerin mevcut konutlara direkt yansıdığını da gösteriyor. Bu gelişmeler ışığında 2020’de ekonomik ve dış odaklı siyasetin azalacağı varsayımıyla, inşaatçıların erteledikleri projeleri hızlı bir şekilde arz edeceklerini söylemek mümkün. Ancak arz edilen metrekare fiyatlarının bu yılki rakamlardan en az yüzde 25-30 daha yüksek olacağı da bariz bir şekilde ortadadır.
Rakamlar sektör büyümesine yönelik bir diğer önemli çıkarımı da ortaya koymaktadır. Sözün özü yapı ruhsatlarındaki daralma inşaat sektörünün 2020 yılında da daralacağını gösteriyor.
Açıklanan 3. Çeyrek büyüme rakamları inşaat sektöründeki daralmanın büyüklüğünü net bir şekilde ortaya koymaktadır. TÜİK verilerine göre 3. Çeyrekte Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH) %0,9 artarken inşaat sektörü yüzde 7,8 daraldı. Ekonominin ilk iki çeyrekteki genel büyümesine paralel bir çizgide giden inşaat sektörü 3. Çeyrekte genel ekonominin tersine bir seyir sürdürerek daralmaya devam etti. Şöyle ki; GSYH 2019’un ilk çeyreğinde yüzde 2,6, ikinci çeyreğinde yüzde 1,5 daralırken 3. Çeyrekte yüzde 0,9 büyüme göstermiştir. İnşaat sektörü ise yılın ilk çeyreğinde yüzde 10,9, ikinci çeyreğinde yüzde12,7 ve GSYH’nın büyüme gösterdiği 3. Çeyrekte yüzde 7,8 daralmıştır.
Geçen yıl yaz döneminde sektörde başlayan daralmanın etkileri, 2019’da rakamlara yansımaya başladı. 2018’in genelinde yüzde 2,09 daralan inşaat sektörü 2019’un üçüncü çeyreğinde son 10 yılın en büyük kaybını yaşamıştır. (sektörümüz küresel kriz nedeniyle 2009’da yüzde 15.87 daralmıştı)
Teknik Yapı 2019 Değerlendirme ve 2020 Beklenti;
2019 Teknik Yapı açısından zor ama eğitici bir yıl oldu. Daralan piyasa şartlarına göre üretim ve satış stratejisini değiştiren Teknik Yapı, gerek öz varlıkları, gerekse ortakların şahsi birikimlerini ortaya koyarak bu dönemin sebep olduğu aksaklıkların üstesinden geldi ve durmaksızın yoluna devam etti. Yaklaşık 1 milyon metrekare inşaat büyüklüğüne sahip 9 projedeki inşaat çalışmamız kesintisiz sürüyor. İzmir, Denizli ve İstanbul’daki (Kartal’da 2, Maltepe’de 1, Fikirtepe’de 1, Bağdat Caddesi’nde 2, Bahçeşehir’de 1 olmak üzere) tüm çalışmaların kesintisiz devam ediyor. Yaklaşık 5.370 bağımsız bölümden oluşan projelerimizin toplam değeri yaklaşık 5,6 milyar lira seviyesinde bulunmaktadır.
Teknik Yapı olarak içinde bulunduğumuz dönemde satış ve pazarlama stratejinde bir takım değişiklikler yaptık. Her ne kadar 2008’deki kriz, içinde bulunduğumuz durgunluğun yanında daha etkisiz görünse de; satın alma talebinin ortak paydada olması, 2008’deki stratejiyi devreye almamıza neden oldu. Dolayısıyla 2018 sonbaharından itibaren küçük ve manevra kabiliyeti yüksek projelerimize, butik pazarlama yöntemlerine daha fazla odaklandık. Bu kapsamda büyük çaplı projelere devam ederken yüksek maliyetli olmayan butik projeleri masaya yatırdık. Örneğin Bahçeşehir’de sahibi olduğumuz arsada inşaatını tamamladığımız otel projesini yasal başvuruları yaparak konut ve rezidans olarak değiştirdik. Pazarlamada ise aylık bazda hazırladığımız kampanyalarda düşük taksit, düşük faiz ve yüksek iskontolu satışlara odaklandık.
Yurtdışı çalışmalarımızı ise hem üretim hem de satış olarak 2 kulvardan götürüyoruz. Afrika’nın gelişmekte olan ülkelerinden Fildişi Sahili’nde konut üretimi konusunda fizibilite çalışmaları yapıyoruz. Satış konusunda ise Körfez ülkelerine ek olarak Çinli yatırımcılarla sürekli dirsek temasındayız.
Hayata geçirdiği yenilikçi projelerle gayrimenkul sektörünün gelişimine yön veren, tasarım harikası birçok prestijli projede imzası bulunan sektörün öncü firması Zeray GYO Büyük Yaz Fırsatı’nı duyurm...
Devamını Gör...
İnşaat sektöründe hızlı ve sağlam adımlarla ilerleyen, birçok farklı sektörde hizmet veren MRF Group, Gaziantep’te başlayan başarı hikayesini İstanbul’da ilk projesi Lens Cadde ile taşıdı.
Devamını Gör...