Bu hedefler, Paris İklim Anlaşması kapsamında küresel sıcaklık artışının 2 santigrat derece altında tutulması için verilen taahhütler doğrultusunda bilimsel veriler ışığında belirlendi.

“Uzun vadede her şey sürdürülebilir olmalı”

thyssenkrupp Elevator CEO’su Peter Walker,“İklim değişikliğine yönelik belirlediğimiz hedeflerimiz ne kadar iddialı olsa da iklim koruma anlamındaki görevlerimiz ve karşılaştığımız zorluklar düşünüldüğünde, bu hedefler hiç de gerçek ötesi değil.Şirketler olarak çevre konusunda ciddi sorumluluk sahibi olduğumuzu düşünüyoruz ve bu doğrultuda katkı sağlamaya da kararlıyız; uzun vadede her şey sürdürülebilir olmalı” şeklinde konuştu.

Hibrit ve elektrikli araç sayısı artırılacak

thyssenkrupp Elevator’un karbon emisyonunun yarısından fazlası araç filosundan kaynaklanıyor. Önümüzdeki 10 ila 20 yıl içerisinde, filonun emisyon optimizasyonu için verimli rota planlaması girişimlerine odaklanılacak.  Filodaki hibrit ve elektrikli araç sayısı da faaliyetlerimize uygun şekilde artırılacak.

Karbon ayak izini azaltmak için belirlenmiş hedefler arasında, VIEW CRM platformu aracılığıyla teknisyenlerin sürüş verimliliğini artırmaya odaklanarak, gereksiz sürüşleri ve tamiri gereken parçalar için yapılacak yolculukları azaltmak da bulunuyor. Teknisyenler, saha kontrolü gerektirmeyen, tamir için gereken parçalara karar vermek için, son aşamada thyssenkrupp Elevator’un gerçek zamanlı, öngörülü bakım sistemi MAX’tan faydalanacaklar.

Konuyla ilgili açıklama yapan thyssenkrupp Elevator Sürdürülebilirlik Departmanı Müdürü Paula Casares, “thyssenkrupp Elevator’un sürdürülebilirliğe olan uzun yıllardır devam eden bağlılığı ile artık operasyonlarımızı da bu iddialı karbon ayak izi hedeflerimize yönlendiriyoruz. Benimsediğimiz karbon emisyonu hedefleriyle, tüm operasyonlarımız boyunca tüketilen enerjiyi azaltarak ana hedefimize ulaşırken aynı zamanda çevresel sorumluluğumuzu unutmadan tüm aşamalarımızda müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayacağız” dedi. 

Geçtiğimiz beş yıl boyunca thyssenkrupp Elevator, hem filosunda hem de fabrikasında enerji tüketimini azaltmaya yönelik girişimlerde bulundu. thyssenkrupp Elevator 2015 yılında, 2022 yılına kadar olan  enerji tüketiminin yüzde 10’una karşılık gelen miktarda enerji tasarrufu  hedefi koydu. O tarihten itibaren şirket karbon ayak izini yüzde 10 oranında azaltmayı başardı. 

64 ton karbon salınımı azaltılacak

2020 yılında thyssenkrupp Elevator İspanya Madrid’deki ilk akıllı veri teknolojik deposunun açılışı ile küresel yedek parça stratejisini de devreye almış oldu. Son teknolojili yeni depo ile  asansör yedek parçaları için bekleme süresinde yüzde 20, servis teknisyenlerinin saha ziyaretlerinde de %10 oranında tasarruf sağlanacak. Bu girişim ile geri dönüşüm, emisyon azaltılması ve çevre korunması için bir sürdürülebilirlik planı da devreye giriyor: bu plan ile yılda yaklaşık 400 bin km yani dünyanın çevresinin yaklaşık 30 katına eş değer bir mesafeden tasarruf edilerek, CO2 salınımında 64 ton azaltma sağlanacak. Bu doğrultuda, dünyanın her yerinde ek merkezi depolar yapılması planlanıyor.

thyssenkrupp Elevator, fabrikalardaki enerji yönetimini iyileştirme stratejisinin bir parçası olarak yaptığı yatırımlarla, tüm fabrikalarına ISO 5001 sertifikası aldı. ABD ve Çin fabrikalarında LEED Gold sertifikası alan thyssenkrupp Elevator geçtiğimiz yaz, ‘The Battery Atlanta’da yapılacak yeni asansör test kulesinin LEED v4 sertifikasının alınması için çalışacağını duyurdu.

Dünya çapında en çok Çevresel Ürün Beyanı yapan şirket

Tüm bunlara ek olarak thyssenkrupp Elevator, asansörlerinin çevreye karşı sorumluluklarını karşılamak için dünya çapında Çevresel Ürün Beyanı (EPD-Environmental Product Declaration) yayınlayan ilk asansör şirketi oldu. Dört Çevresel Ürün Beyanı’nı daha uygulamaya alması ile thyssenkrupp Elevator, bugün dünyada en çok EPD yayınlayan asansör firması oldu.