Henüz pandemi dönemini aşmış durumda değiliz. Covid-19 sadece inşaat sektörünü değil, dünyada yeni bir düzenin de başlangıcı hatta yeni bir çağın başlangıcı olacaktır. Bu süreç sonrasında belkide dünya da adı konmamış para sisteminin, ekonomik düzenin ve yeni bir yaşam anlayışının olacağına inanıyorum. Ancak, ne zaman, hangi kriterlerle olacağını zaman gösterecektir. Bu süreçte en dikkat edilmesi gereken nokta pandemi dönemini atlatırken yeni nesil farklı virüslerin bizi bekleyip beklemediğidir.

İnşaat sektörüne baktığımız zaman, sektörü 3 ana başlıkta toplamamız daha doğru olacaktır.

• Kamu Yatırımları
• Konut Yatırımları
• Konut Dışı Özel Sektör Yatırımları

Kamu Yatırımları

Kamu yatırımlarında çok büyük bir sorun yaşandığını düşünmüyorum. Finans kaynağı olan projeler devam ederken, kaynağı olmayan projelerin kaynak yetersizliğinden dolayı sürümcemede kaldı.

Konut ve Konut Dışı Özel Sektör Yatırımları

Önce bir duraksama yaşansada, konut fiyatları çok gerilemiş olsada, konut kredilerinin faizleri düşmesiyle birlikte konuta talep arttığı gibi pandeminin en büyük doping yapan kısmı ise insanların bahçeli müstakil ev veya bahçesi olan sitelere yönelmesi inşaat sektöründe ciddi bir canlanma meydana getirmiştir.

Fakat istatistiklere bakıldığı zaman ilk 2 ay pandemi dönemiyle tapu dairelerinin, resmi ve özel sektör şirketlerinin büyük ölçüde kapalı olması sebebiyle bu etki gözükmedi. Ancak bu talebin yıl sonuna kadar giderek artacağını düşünüyorum.
Pandemi nedeniyle oluşan karamsarlığa ve soğuyan ekonomiye rağmen faizlerin düşmesi bekleyen özel sektör yatırımalarını da tekrar canlandırmış ve krizi fırsata çevirme çabasına girmiştir.

Global ekonomide olduğu gibi Türkiye açısından da bu yıl kaybedilmiş bir yıl oldu. Ancak pandeminin olumlu gidişatına göre, Türkiye ekonomisi ve inşaat sektörü yılın 2. yarısında yaralarını saracak ve yılı tahmin edilenden çok daha az bir hasarla atlacağını düşünüyorum.