Sektör, son 3 yılda sağladığı 1 milyar 880 milyon 500 bin dolarlık döviz girdisiyle yatırımcı nezdinde adeta güven tazeledi. Bir süredir kulislerde, yabancı yatırımcıya tanınan vatandaşlık hakkı konusunda asgari yatırım sınırının 500 bin dolar seviyesine yükseltileceği konuşuluyor. Sektör temsilcileri ise, alt sınırın bir anda 500 bin dolara çıkarılmasının yaratacağı olumsuzluklardan endişe ediyor. Bunun yerine, sınırın kademeli olarak artırılmasının ve Türk vatandaşlığının değerini öne çıkaracak proje ve uygulamaların geliştirilmesinin önemine işaret ediliyor.

Gayrimenkul yatırımları konusunda İstanbul’un pek çok bölgesinde stratejik öneme sahip projelerin uluslararası satış ve pazarlama operasyonlarını yöneten ve sektörde yabancı yatırımcı konusunda uzmanlaşan Mars Investment’ın Genel Müdürü Hakan Bucak, yabancı yatırımcıya vatandaşlık hakkı tanıyan sınırın 250 bin dolardan direkt 500 bin dolara yükseltilmesinin sektör paydaşları açısından zorlayıcı olabileceğine işaret ediyor. Hakan Bucak, “Sektörümüz 3 yılda yabancı yatırımcı satışlarında çok önemli mesafeler kat etti. Sektör paydaşları, şu an 250 bin dolar seviyesinde olan gayrimenkul yatırımı yoluyla vatandaşlık edinimi alt sınırının direkt 500 bin dolara çıkarılması yerine kademeli bir artış yapılmasını öneriyor.  Önceden belirlenmiş bir kota sayesinde, ilk aşamada gerçekleşecek keskin geçişin olumsuz etkileri azaltılabileceği gibi kısa ve orta vadede ciddi oranda döviz girdisi elde edebiliriz” dedi.

Gayrimenkul ve inşaat sektöründe 250 bin dolarlık yatırım karşılığında vatandaşlık edinimi hakkı tanıyan uygulama, satışlara ivme kazandırdı. 2018’de 1 milyon dolar olan asgari yatırım sınırının 250 bin dolara düşürülmesiyle 3 yılda 7 bin 312 yabancı, 1 milyar 880 milyon 500 bin dolarlık taşınmaz yatırımı yaparak Türk Vatandaşlığı hakkı kazandı. 64.4 milyar dolar işlemin döndüğü gayrimenkul sektöründe 6 milyar doların üstünde yabancının ilgisi cirosal bazda yüzde 10’a gelmesi çok önemli bir gösterge olarak karşımıza çıkıyor. Aralarında İran, Pakistan Libya, Katar, Malezya, Suudi Arabistan, Ürdün, Çin’in de bulunduğu dünya çapında 170’den fazla farklı uyruktan yatırımcılar Türkiye’de yatırım yapmayı tercih etti. 

Yabancı yatırımcıya farklı yatırım fırsatları sunuluyor

Uluslararası gayrimenkul yatırımları konusunda İstanbul’un pek çok bölgesinde stratejik öneme sahip projelerin uluslararası satış ve pazarlama operasyonlarını yöneten ve bu süreçte dünyanın çok farklı noktalarına konut satışı yaptıklarına değinen Mars Investment Genel Müdürü Hakan Bucak, “Sektör olarak online satışlarımızla bugün dünyanın dört bir yanına ulaşabiliyoruz. Yabancı yatırımcı ağırlıklı olarak Türk Vatandaşı olmak amacıyla konut satın alıyor. Çünkü Türkiye konuta yatırımda cazibe yaratırken, farklı yatırım fırsatları da sunuyor. Yatırımlarda İran başı çekiyor. Pakistan’da çok ciddi bir artış hissediliyor. Orta Asya’daki Türki Cumhuriyetlerde de benzer bir hareketlilik söz konusu. Kazakistan, Irak gibi ülkeler yine son dönemde artan konut alımıyla dikkat çekiyor. 

Planlı programlı ve kotalı satışlarla sektörün önü açılır

Türkiye’deki konut istatistiklerine göre metrekare birim fiyatlarının dünyanın diğer ülkelerine kıyasla daha uygun olduğuna dikkat çeken Hakan Bucak, “Uygun fiyat politikası, beraberinde alt ve orta sınıf yatırımcıları da Türkiye’ye yönlendiriyor. Mevcut durum karşısında yabancı yatırımcıya vatandaşlık edinim hakkı asgari sınırında yapılması beklenen yüzde 100’lük bir artış, satışlara gölge yaratabilir gibi görünüyor. Çünkü Türkiye, Vatandaşlık Programı kapsamında 250 bin dolar ile rakip ülkeler arasında oldukça uygun pozisyonda yer alıyor. Ancak vatandaşlık edinimi asgari yatırım sınırının sert bir geçişle 500 bin dolar yapılması durumunda konut satışları olumsuz etkilenebilir. Böyle keskin bir artış yerine örneğin 10 bin ila 20 bin civarında “konut satış kotası” koymak tercih edilebilir. Akabinde bu kotaya özel ve sınırlı olmak kaydıyla 350 bin dolarlık bir geçiş fiyatı belirlenebilir. Böylece yatırımcı nezdinde vatandaşlık programındaki ani değişikliklerden kaynaklanabilecek olumsuz gelişmelerin de önüne geçilebilir.” Dedi.

Hakan Bucak, “Asgari yatırım sınırının “kademeli olarak” artırılması ve Türk Vatandaşlığının faydalarını artıran projelerin hayata geçirilmesi, daha nitelikli yabancı yatırımcıların ülkemize gelmesine vesile olabilir. Buna mukabil, Türkiye ve Avrupa Birliği Konseyi arasında süren görüşmelerden Türk Pasaportu ile Schengen Bölgesinde Serbest Dolaşım Hakkı gibi olumlu bir sonuç çıkması durumunda, bu konuda yeniden pozisyon almak mümkün olabilir. Böylece, Malta ve Portekiz gibi ülkelerle aynı kategoride rekabete girebiliriz. Vatandaşlık edinimi asgari yatırım limitinin kademeli olarak yükseltilmesinin ardından, yeni vatandaşlık programının dünyaya tanıtılması konusunda hem ülke hem de sektör olarak yeni ve etkili pazarlama stratejilerine ihtiyaç ortaya çıkacaktır.” Dedi.