16 ürün serisine aldıkları EPD belgelerinin EPD’nin resmi sitesi www.environdec.com’da da yayımlandığını söyleyen ODE Yalıtım Teknik Ofis Yöneticisi Ayşe Miray Şen, “Çevreye duyarlı üretim misyonumuzla ürünlerimizin tüm çevresel etkilerini kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşırken, yalıtım ve inşaat sektörünün çevre konusunda bilinçlenmesine katkı sağlamayı da hedefliyoruz” dedi.

Avrupa’yı iklim nötr hale getirmeyi ve Avrupa Birliği ekonomisinin sürdürülebilir olmasını sağlamayı amaçlayan Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM), iş dünyasını da yakından ilgilendiriyor. Özellikle AYM kapsamında devreye alınacak Sınırda Karbon Düzenlemesi, uluslararası ticaretin kurallarını yeniden belirliyor. Türkiye’de ve ihracat yaptığı altı kıtadaki 75’in üzerinde ülkede yalıtım sektörünün önde gelen şirketlerinden biri olan ODE Yalıtım, geçmişte olduğu gibi yeşil dönüşüm sürecinde de devam ettirdiği çevreye duyarlı üretim misyonunu uluslararası alanda geçerli belgeler ile tescilliyor. Ürettiği yalıtım ürünleri gruplarının tamamında tüm pazarlarda geçerli, uluslararası onaylı ve Avrupa standartlarıyla uyumlu Çevresel Ürün Beyanı (Environmental Product Declaration - EPD) belgesine sahip tek yalıtım şirketi olan ODE şimdi de ürün serileri özelinde EPD belgesi almaya başladı. Bu kapsamda ODE Yalıtım’ın 16 ürün serisi EPD belgesi almaya hak kazandı. Belgeler, EPD’nin resmi sitesi www.environdec.com’da da yayımlandı.

Ayşe Miray Şen: “Ürünlerimizin Çevreye Etkisini Şeffaflıkla Beyan Ediyoruz”

EPD belgeli ürün grupları ve ürün serileri hakkında bilgi veren ODE Yalıtım Teknik Ofis Yöneticisi Ayşe Miray Şen, “ODE Yalıtım olarak Eskişehir ve Çorlu’daki tesislerimizde ekstrüde polistren esaslı ısı yalıtım malzemesi, bitümlü su yalıtım örtüleri, ısı-ses-yangın yalıtımında kullanılan cam yünü ürünleri ve elastomerik kauçuk köpüğü tesisat yalıtım malzemesi üretiyoruz. Bu dört ürün grubunda da EPD belgesine sahip tek yalıtım şirketiyiz. Şimdi bu belgeyi ürün serilerimiz özelinde de almış olmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.

EPD ile birlikte üretimini gerçekleştirdikleri yapı malzemelerinin çevreye olan etkisini şeffaflıkla beyan ettiklerini belirten Şen, sözlerini şöyle sürdürdü; “EPD belgesi, ISO 14025 standardına göre tanımlanan, bir ürün veya hizmetin yaşam döngüsü boyunca çevresel performansının beyan edildiği belgelerdir. Üreticiler EPD beyanı ile ürettikleri ürün ve hizmetlerin çevresel etkilerinin sorumluluğunu üstlenmiş olur. Biz de çevreye duyarlı üretim misyonumuzla ürünlerimizin tüm çevresel etkisini kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşırken, yalıtım ve inşaat sektörünün çevre konusunda bilinçlenmesine katkı sağlamayı da hedefliyoruz.”

“Yeşil Dönüşüm Sürecini EPD Belgeli Ürünlerimizle Destekliyoruz”

EPD belgesinin, 2050 yılına kadar Avrupa’yı iklim nötr hale getirmeyi hedefleyen Avrupa Yeşil Mutabakatı çerçevesindeki olumlu etkilerine de değinen Ayşe Miray Şen, “Ülkemizde ve dünyanın dört bir yanında küresel ısınma ve iklim değişikliği kaynaklı ciddi krizler yaşadığımız bu dönem, çevre konusunda çok daha duyarlı olmamız ve vakit kaybetmeden gerekli önlemleri almamız gerektiğini gösteriyor. EPD belgeli ürünler de sorumlu malzeme seçimi ve üretim anlayışıyla bu yaklaşımı destekliyor. Uluslararası yeşil bina sistemlerinde de öncelikli bir tercih olan EPD belgesinin aynı zamanda Yeşil Mutabakat çerçevesinde Sınırda Karbon Vergisi için de kaynak doküman olması bekleniyor. Biz de ODE Yalıtım olarak yeşil dönüşüm sürecini EPD belgeli ürünlerimizle destekliyoruz” diye konuştu. 

“Avrupa’nın 2050 Yılı İçin Hedeflediği Sıfır Atık Hedefine 2023 Yılında Ulaşacağız”

EPD’nin yanı sıra Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki tüm gelişmeleri yakından takip etmek üzere şirket içinde Enerji Verimliliği komitesi oluşturduklarını ifade eden Şen, “Avrupa’nın 2050 yılı için hedeflediği sıfır atık hedefine şimdiden çok yakınız. Enerji ve su tüketimimizi azaltmak üzere çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Eskişehir’deki fabrikamızın çatısına fotovoltaik kurmak üzere lisansımızı aldık, artık bu tesisimizde yenilenebilir enerji kullanacağız. A3 ve Kaizen ile sürekli olarak iyileştirme projeleri yapıyoruz. Çorlu’da 2012 yılından beri 2 MW gücünde kojenerasyon tesisimiz bulunuyor. Bu tesisle hem elektrik üretiminde hem de atık ısının membran ve reçine tesislerinin üretim proseslerinin ısıtma aşamalarında enerji maliyetlerinden tasarruf sağlıyoruz. Binaların ısıtmasında da yine bu sistemden faydalanıyoruz. Tüm bu çalışmaları yaparken aynı zamanda tedarikçilerimizin ve sektörümüzün de bilinçlenmesini de hedefliyoruz. Çünkü sektörün bu konudaki farkındalığının artması hem sürdürülebilir bir yaşam hem de yurt dışında rekabet avantajı sağlayacak. Bunu da ülke ekonomisine katkı sunmak adına son derece önemsiyoruz” açıklamasında bulundu.