Yeni yıla girmemize kısa bir süre kaldığı bu günlerde pandemi, iki yılı aşkın bir süredir dünyayı ve ülkemizi etkilemeye devam ediyor. Hava yolu ile bulaşan Covid-19 virüsü, bu süre içerisinde yaşamlarımızı olumsuz yönde etkilerken, günümüzün büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz ev, ofis, avm, okul, hastane gibi kapalı mekanların iklimlendirme ve havalandırma sistemlerinde hastalığın bulaş riskini azaltıcı teknik ve tasarımsal değişim ve dönüşümler sağladı

İç hava kalitesi kavramı, pandemiyle bir ileri seviyeye taşınarak iç hava kalitesinin pandemi şartlarına uygun hale getirilmesi anlamına gelen “Pandemi İklimlendirmesi” kavramı ortaya çıktı. Hem binaların sağlığı hem de insanların sağlığı ve konforu için havalandırma, artık yaşamsal bir öneme sahip. Bunun yeterince yapılmadığı ortamlar, Covid-19 gibi ölümcül virüslerin bulaş riskini arttırarak ciddi sağlık sorunlarına neden oluyor.

İnsanların ihtiyaç duyduğu oksijenin yeterince iç mekanlara verilmediği durumlarda hasta bina sendromu ortaya çıkıyor. Yetersiz havalandırmadan kaynaklı olarak binalarda oluşan küf, nem, kötü koku gibi etkenler daha gözle görünür ve somut etkiler yaratmasından dolayı yeni binaların tasarımlarında, ısıtma ve soğutmanın yanında havalandırma ihtiyacı da dikkat edilmesi gereken bir konu olarak gündemde yerini alıyor. Binaların alt yapıları yeterince oksijen almaya uygun olmadığında iç havanın filtre edilmesi gerekiyor. Dışardan alınan taze havayla veya iç havanın filtrasyondan geçirilmesiyle, iç mekanlardaki havanın saatte en az 5 kez sirküle edilerek temizlenmesi konusunda uzmanlar görüş iletiyor. İç hava kalitesinin çalışan verimliliği üzerine etkileri konusunda yapılan çalışmalar, iç mekan havalandırmasından kaynaklanan sorunları iyileştirme maliyetinin, şirket sahibi, bina sahibi ya da toplum açısından, binadaki enerji maliyetlerine kıyasla çoğu zaman daha yüksek olduğunu gösteriyor. Araştırmalarda, mekanın taze hava kullanılarak iklimlendirmesinin, hem işe gelmeme oranlarını düşürdüğü hem de iş ve çalışma hayatındaki toplam performansı artırarak, personelin sağlık sorunları kaynaklı giderlerini düşürdüğü ve ekonomiye katkı yaptığı sonuçlarına ulaşılıyor.

İş Yeri Ruhsatlandırılmasında “Havalandırma” Sistemleri Periyodik Olarak Denetlenmeli

BloombergHT kanalında İSKİD sponsorluğunda her cumartesi 14:30’da yayınlanan “Dünya İçin Bir Şey Yap” programına konuk olan İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Ayk Serdar Didonyan ve İSKİD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ozan Atasoy, özellikle kafe, restoran, mağaza, küçük ve orta ölçekli ofis binalarının ruhsatlandırılmasında “havalandırma” sistemlerinin belediyelerce periyodik olarak denetlenmesinin önemi konusunda bilgileri izleyiciler ile paylaştılar.

İSKİD Yönetim Kurulu Başkanı Ayk Serdar Didonyan, deprem ve yangın gibi durumlara karşı binalarımızın hazır olup olmadığını belirli teknik mevzuatlar çerçevesinde denetleyip gerekli önlem ve yaptırımları aldığımız gibi iç hava kalitesi için “havalandırma” sistemlerinin standartının oluşturularak, iş yerlerinin pandemiye hazır olup olmadığının belediyelerce denetlenerek ruhsatlandırılması gerektiğinin önemine değindi. Programda İSKİD ve sektör STK’larının belediyelere denetlenecek kriterlerin oluşturulması için teknik destek verebileceklerinin altını çizdi. Açıklamalarına devam eden Didonyan “İSKİD olarak, toplumu bilinçlendirmek ve bilgi kirliliğinin önüne geçmek için havandegissin.org’u açtık ve herkese açık webinarlar düzenledik. Bu site üzerinden herkes bizimle temasa geçebilir. İklimlendirme ve Havalandırma sektörünün uzmanı olan 114 üye firmamızın ilgili birimleri en doğru ve güncel bilgileri kolaylıkla paylaşacaktır. İş yerleri gibi diğer kapalı mekanların iç hava kalitesini ve pandemiye hazır olup olmadıklarını sorgulamak hepimizin görevi. Bu konuda toplumda daha kuvvetli bir talep oluşursa yeni inşa edilen binalarda ve mevcut yapılarda “havalandırma” için daha standart önlemler alınarak inşası gerçekleşecektir. Bu konuda temasta olduğumuz bakanlıklara yazılar gönderdik yine dernek olarak belediyelerle de konu üzerinde yakından çalışmak isteriz.” dedi.

Bir insanın saatte 25 metreküp hava tükettiğini, bunu somutlaştırmak için 25 çamaşır makinesinin üst üste koyulmasına denk olduğunu söyleyen İSKİD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ozan Atasoy, iç hava kalitesinin yüksek olduğu mekanlarda, çalışanların öğrenme ve karar verme yetilerinin %15 oranında artış sağlayarak çalışma verimlerinin arttığını söyledi. Dışardan taze hava alınarak yapılan iklimlendirmede ilk yatırım maliyetinin daha yüksek olabileceğini ama insan yoğunluğu ve aydınlatma kaynaklı ısı oluşumu nedeniyle ağırlıkla soğutmaya ihtiyaç duyan büyük hacimli binalarda iyi planlanmış taze havalı sistemlerin, dışarıdan alınan havayla iç mekanlarda soğutma yaparak enerji maliyetlerinde avantaj sağladığının altını çizdi.