İnşaat sektörünün küresel sera gazı emisyonunun yüzde 19'undan sorumlu olduğunu belirten Bulut Akacan, sektörün acil azaltma önlemleri gerektiren bir kirlilik noktası olduğuna dikkati çekti.
Her Binayı Yıkıp Yeniden Yapmayalım
Eski binaları yıkarak yeniden yapmanın karbon ayak izini daha da büyüttüğünü belirten Bulut Akacan, öncelikle yıkılan bina sayısının azaltılması gerektiğini söyledi.
Bulut Akacan, yaptığı açıklamada, şu önerilerde bulundu:
“Daha önceleri eski, kötü yalıtılmış evleri ve ofisleri yıkmaya ve daha az ısıtmaya ihtiyaç duyan binalarla değiştirmeye teşvik ediliyorduk. Ancak binaları bu şekilde değiştirmenin kısa ve orta vadede iklim için genellikle kötü olduğu ortaya çıktı.
Yeni bir bina için gerekli olan demir, çelik, çimento, tuğla, cam, alüminyum ve plastik gibi malzemeler yapmak için çok büyük emisyon ortaya çıkıyor. Yıkım ve yeniden yapım, iki parti inşaat malzemesinin üretilmesini gerektirerek çifte emisyon yaratıyor.
Özellikle Türkiye’de kentsel dönüşüm çerçevesinde çok sayıda bina yıkılıp yeniden yapılmakta. Deprem riski taşımayan binalar yıkılmamalı. Genellikle mevcut bir binadaki malzemenin çoğu yeraltındadır, bu yüzden mevcut temelleri kullanmaya çalışmalıyız.
Bazı durumlarda ayakta duran bir binayı yenilemektense yıkıp yeniden inşa etmek daha ucuza geliyor. Burada, bazı vergi uygulamalarında ve teşviklerde değişiklikler yapılarak daha az bina yıkılması sağlanabilir. Örneğin eski binalara kat artışı verilebilir.
Bakış Açımızı Kökten Gözden Geçirmeliyiz
Bilindiği gibi betonun kullanımı genellikle ya çöplükte son bulur ya yollarda kullanılmak üzere ezilecek şekilde ayrılır ya da denizi doldurmak için kullanılır. Geri dönüşümlü betonlar kentsel madenlerdir. Beton üretiminde geri dönüşümlü malzemelere geçmeliyiz.
Sadece beton değil, bir inşaattaki tüm bileşenler geri dönüşümlü olmalı. İnşaat sektörü için çalışan bilim insanları, bir inşaat projesindeki her malzemenin belirli özelliklerinin ve değerinin dijital bir kaydı olan “malzeme pasaportları” kavramını geliştirerek farklı parçaların geri kazanılmasını, geri dönüştürülmesini ve yeniden kullanılmasını sağladı.
Hollanda hükümeti, binaları için malzeme pasaportu kaydettiren müteahhitler için vergi teşvikleri getirdi ve 2050 yılına kadar kendini yenileyen bir ekonomiye ulaşma hedefi doğrultusunda, bunu tüm yeni projeler için zorunlu bir gereklilik haline getirmeyi düşünüyor.
Bu arada, Hollanda bu emellerinde yalnız değil. Gezegendeki en yeşil şehir olma yarışında Danimarka'nın başkenti Kopenhag, 2025 yılına kadar karbon-nötr olacağını taahhüt etti.”
Yeni evler, fabrikalar, yollar ve köprüler planlamadan önce yeni bir düşünme biçimine ihtiyaç olduğunu belirten Bulut Akacan, hükümetlerin, inşaat endüstrisinin somut emisyonlar da dahil olmak üzere sıfır karbona doğru hızla ilerlemesi için ciddi hedefler belirlemesi çağrısı yaptı.
Türkiye Tasarım Vakfı, dünyanın en prestijli tasarım etkinliklerinden biri olan Londra Tasarım Festivali'nde Türkiye’nin yaratıcı gücünü ve "Hatay Yeniden Canlanıyor" projesini anlattı.
Devamını Gör...
Reportage Türkiye, ikinci projesi Afra Park özelinde eşsiz fırsatlar sunacağı satış etkinliği düzenleyecek.
Devamını Gör...
Çeyrek asra yaklaşan tecrübesiyle İsra Holding tarafından Bolu Mudurnu Taşkesti’de, doğayla iç içe konumda hayata geçirilen V Orman Resort’ta hazırlanan kampanyayla ömür boyu lüks bir tatil için yüzde...
Devamını Gör...