Sektöründe 20 yıla yaklaşan bilgi birikimi ve tecrübesiyle dünya devlerinin poliüretan, poliüre ve polyester hammaddeleri ihtiyaçlarını karşılayan Flokser Kimya, kaynakları verimli kullanarak çevreye duyarlı ürünler üretmeye ve doğayı korumaya devam ediyor. Üretim gücü ve inovatif teknolojileriyle sürdürülebilirlik çalışmalarına hız veren Flokser Kimya; çevreci hedefleri doğrultusunda ürün geliştirilmesinde kullanılan ham maddeleri gıda döngüsüne girmeyen hammaddelerden elde etmeyi planlıyor. Özellikle katma değeri yüksek ürün talebi olan gelişmiş ülkelere ihracat hacmini artırmayı hedefleyen şirket, üretim kapasitesinin ihracat oranını yüzde 30’dan yüzde 50’ye yükseltmeye çalışıyor.

Sıfır atık ilkesi ile atık yönetim planı uygulamaları sürdüren Flokser Kimya, sürdürülebilirlik çalışmalarına hız kesmeden devam ediyor. Geliştirdiği biobazlı poliüretan, poliüre ve polyester ürünleriyle sektörde örnek projelere imza atan Flokser Kimya’nın aynı zamanda atık ürünlerin geri dönüşümü konusunda da çalışmaları bulunuyor. Gıda döngüsüne girmeyen hammaddelerle ürün geliştirme faaliyetlerine ağırlık veren Flokser Kimya’nın sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarını anlatan Flokser Kimya Genel Müdürü Ekin Tükek, “Doğanın döngüsünü bozan üreticiler arasında olmak istemiyoruz. Gıdada kullanılması mümkün olmayan ya da gıda atığı olup bir daha kullanımı mümkün olmayan ürünleri üretim proseslerimize dahil etmek üzerine çalışıyoruz. 2023 yılında sürdürülebilir ürünler ve projelerle fark yaratarak ihracat hinterlandımızı genişleteceğiz. 55’ten fazla ülkeye ihracat yapan Flokser Kimya, çevre dostu ürünlere yüksek talep gösteren Avrupa ve Amerika ülkelerinin önemli hammadde tedarikçilerinden birisi olacak. Çevre dostu, sürdürülebilir ve katma değerli çözümlerimizle 2023 yılında üretimimizin yüzde 50’sini ihraç edip ülke ekonomisine katkı sağlayacağız.” değerlendirmesinde bulundu. 

Sürdürülebilir ve inovatif bir yaklaşımla hareket ediyoruz

Çevreci, doğa dostu, yüksek katma değerli ürünlerin üretilebilmesinin ve yeşil dönüşüm ekonomisi ile dijital dönüşüme öncülük edilmesinin büyük önem arz ettiğini vurgulayan Tükek, bu nedenle Flokser Kimya olarak sürdürülebilir ve inovatif bir yaklaşımla hareket ettiklerini söyledi. Özellikle Türkiye’de geniş kullanım alanı bulunan “poliüretan sert köpük” ürünlerin üretimi sırasında ciddi bir atığın ortaya çıktığını söyleyen Tükek, sözlerine şöyle devam etti: “Dünyada kimya sektöründe faaliyet gösteren firmaların üretimlerinde yan ürün olarak tabir ettiğimiz ürünlerin ortaya çıkması, üretim prosesinin doğası gereği olağan şeylerdir. Bu ürünlerin bir şekilde yeniden kazanılması gerekiyor. Bu kapsamda benzerlerinden oldukça farklı bir geri dönüşüm projesini hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Zira burada geri dönüşüm atıklarının bir dolgu maddesi veya katkı maddesi olarak yeniden üretilmesine odaklanmıyor, aksine kimyasal bir yolla tekrar ham maddeye dönüştürülmesini hedefliyoruz.” sözleriyle Türkiye’nin poliüretan sektöründeki en büyük oyuncuları arasında yer alan Flokser Kimya’nın gelecek planları arasındaki sıfır atık politikasının önemini vurguladı. Sektöründe bakanlık onaylı ilk Ar-Ge merkezlerinden birine sahip Flokser Kimya; çevreci, sürdürülebilir, yüksek katma değerli ürünler geliştirerek, sektörün kalitede referans noktası olmayı planlıyor.    

Karbon ayak izimizi nötr hale getirmek istiyoruz

Çağın en önemli problemi olan küresel ısınma gibi evrensel sorunlara getirdikleri çözümlerin Flokser Kimya olarak önceliklerinde olduğunu söyleyen Tükek, “Bu yüzden öncelikli hedefimiz ve projelerimiz düşük PCF değerine sahip ürünler üretmek ve 2050 yılında net karbon ayak izimizi sıfırlamak. Bu konuyla ilgili, emisyon değerlerimizi azaltacak sistemler, kaynakların verimli kullanımı ve yenilenebilir enerji başlıklarında projelerimiz bulunuyor” diye konuştu.