Dünya olarak afetler, çevre kirliliği ve kaynakların hızlı tüketimi gibi büyük sorunlarla mücadele ediyoruz. Mantolama olarak bilinen ısı yalıtımı sadece konforlu ve sağlıklı değil, daha sürdürülebilir ve çevre dostu yaşam alanları oluşturmak için de artık bir gereklilik haline geldi. Bir konutta enerji verimliliğini sağlamanın yolu da öncelikle ısı yalıtımdan geçiyor. Enerji verimliliği denildiği zaman ısı yalıtımı hâlâ öncelikli olarak akla gelmese de bir konutta enerjinin yüzde 40’ı duvarlardan kaybediliyor. Çevreye verilen zararı engellemek için yalıtım kalınlıklarının ve ısı yalıtımında sistem kullanımının artırılması gerekiyor. Pandemi nedeniyle sağlıklı ve doğal ortamlarda yaşama isteğinin artmasıyla birlikte dış cephe yalıtımı konusunda farkındalığın da arttığına dikkat çeken Baumit, modern ve verimli bir mantolama uygulamasına ilişkin önemli bilgiler paylaştı.

Isı Yalıtım Levhasının Kalınlığı Önemli!

Mantolama işlemiyle ısınma/soğutma giderlerinde yüzde 50’yi geçen bir tasarruf sağlamanın mümkün olduğunu söyleyen Baumit Satış ve Pazarlama Direktörü Erdil Dinçer, “Bugün dünyanın en öncelikli sorunlarından biri küresel iklim değişikliğiyle mücadele. Bu mücadelede ısı yalıtımı çok stratejik bir konu. Maalesef ülkemizde mevcut bina stoğumuzun yaklaşık %20’si yalıtımla ilgili mevzuatların kapsamında. Bu nedenle de örneğin İstanbul’da mevzuat kapsamında 5 cm mantolama uygulanırken; mevzuata göre İspanya’nın Madrid şehrinde uygulamanın ortalama 12 cm olduğunu görüyoruz. Uygulama Ankara’da 6 cm olarak yapılırken, aynı iklim kuşağında bulunan İngiltere’nin başkenti Londra’da 14 cm olarak uygulanıyor. Modern ve verimli ısı yalıtımı için en önemli etken ısı yalıtım levhasının kalınlığıdır. Mantolama yapılırken ısı yalıtım levhasının kalınlığında yapılacak 1 cm’lik artış, yüzde 20 daha verimli bir ısı yalıtımı sağlıyor. Bu artışın maliyeti ise işçilik dâhil yaklaşık yüzde 4-5 oranında” dedi.

Doğru Mantolama İle Olumsuz Hava Koşullarına Dayanıklılık Sağlanıyor

Mantolama sistemiyle kış aylarında ısınma, yaz aylarında ise soğutma için harcanan enerji tüketimini minimum düzeye indirerek, yapılarda ortalama yüzde 50 oranında enerji tasarrufu sağlanabileceğini söyleyen Dinçer, “Modern ve verimli bir mantolama uygulaması, tüm yıl boyunca konforlu iç mekân iklimi sağlar, duvarları çatlaklardan korur, olumsuz hava koşullarına daha dayanıklı hale getirir. Çevre dostu, enerji verimliliği yüksek bir yaşam alanı sağlar. İnşaat maliyetlerinden tasarruf ettirerek tasarrufa henüz inşaat aşamasında başlamanıza yardımcı olur. Soğuk havalarda ısı köprülerinin oluşmasını engeller, böylece ısıtma ve soğutma giderleriniz kalıcı olarak azalır. Ayrıca özgün tasarım ve yaratıcılık imkânı sunar” diyerek doğru mantolamanın sağladığı avantajlara dikkat çekti.

İç Mekânlarda Virüs, Bakteri ve Küf Oluşumunu Engellemek Mümkün

Son dönemlerde yapılan araştırmalar iç mekândaki nem oranını yüzde 40 ila 60 seviyelerinde tutmanın insan sağlığı için ideal olduğunu gösteriyor. İç mekânları bu nem aralığında tutmak virüs, bakteri, alerjen ve küf oluşumunu da engelliyor. Baumit’in Avrupa'nın karşılaştırmalı yapı malzemeleri araştırmaları için kurulmuş olan en büyük araştırma tesisi Viva Park’ta elde ettiği verilerden yola çıkarak iç cepheler için geliştirdiği Klima sıva ve boya sistemi, sıvama işlevine yeni bir boyut katıyor. İç mekânlar Baumit Klima sıvalarla sıvandıktan ve sistemin tamamlayıcı ürünü olan Baumit Klima boyalarla boyandığı zaman, oda içerisindeki nem oranı dengeleniyor. Baumit Klima Sistem sıvaları, kireç taşı içeren mineral bazlı sıvalar olduğundan doğal nem düzenleyici görevini üstleniyor. Ortamdaki nem yüzde 60’ın üzerine çıktığı zaman havadaki fazla nemi hapsediyor, yüzde 40’ın altına düşmeye başladığındaysa ortama ihtiyacı olan nemi sağlıyor. Böylelikle içinde yaşanan yapı, insan sağlığı için en ideal nem seviyesine uygun hale gelmiş oluyor.