2023 yılının hemen başlarında, Şubat ayında yaşadığımız deprem felaketi hepimizi derinden etkilerken, ülkemiz genelinde kentsel dönüşümün bir an önce tamamlanması gerektiği gerçeği ile bir kez yüzleşmemize neden oldu. Yılın sonuna da küresel Rusya - Ukrayna savaşının ve İsrail’in Gazze’de şiddetini artırarak sürdüğü insanlık dramının gölgesinde giriyoruz. Öte yandan, Aralık ayında gerçekleştirilen COP 28 Taraflar Konferansı, dünyanın ve üzerindeki yaşamın sürdürülebilirliği ile ilgili ciddi bir risk oluşturan İklim Krizi ile mücadelede öngörülen taahhütlerin yerine getirilmesi yolunda istenilen hızla ilerlenmediği gerçeğini açıkça ortaya koydu. 

Bu yaşananlar, hem bireyler ve toplum olarak hayatlarımız hem de ülkemizde ve dünya genelinde ekonomik aktivite ve sosyal yaşam üzerinde belirleyici etkilere sahip dinamikler ve bizlerin bu dinamikleri doğru bir şekilde yönetebilmemiz gerekiyor.

Bakanlık verilerine göre Türkiye’de riskli ve dönüşmesi gereken 6 milyon konut, 1,5 milyon işyeri var ve kentsel dönüşümde ana hedefimiz, iş ve yaşam alanlarımızda sürdürülebilir yapısal güvenlik, sürdürülebilir yaşam konforu ve kalitesi olmalı.

Jeo-politik risklerin sertleştirdiği küresel ekonomik koşullarda, tüm kaynaklarımızı tasarruflu ve en verimli şekilde kullanmamız büyük önem taşıyor.  Enerji darboğazının Türkiye gibi enerji ithalatçısı ulusal ekonomiler üzerindeki yükü artarken, bir yandan da iklim krizi ile mücadelede yenilenebilir enerji kaynaklarına geçiş kadar enerjinin verimli bir şekilde kullanımı da kritik hale geliyor. Tüm bunlar günlük hayatlarımızla ve aslen hayata eş değer bir kimliğe sahip yalıtım sektörüyle doğrudan ilişkili konular.

Bir örnek vermek gerekirse su yalıtımı, kentsel dönüşüm hamlesinde depreme karşı dayanıklı ve uzun ömürlü binalar inşa edebilmek için hayati önem taşıyor. Yıpratıcı bir element olan su, yapı malzemelerinin ve çelik donatıların dayanıklılığını azaltabilir; temel yapısal bütünlüğe tehdit oluşturabilir. Öte yandan su yalıtımı, sonradan uygulanabilecek bir yalıtım türü olmadığından, inşaat aşamasında özenli yaklaşım gerektirir. Deprem gerçeğini uykularımızı kaçıran bir risk olarak değil, daha güvenli, daha konforlu ve daha kaliteli iş ve yaşam alanları için bir fırsat olarak görmeliyiz.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından 2022 yılında yürürlüğe giren Neredeyse Sıfır Enerji Bina (nSEB) konsepti ve 2023 yılının en önemli gelişmeleri arasında yer alan, bazı kamu binaları için belirlenen enerji tasarruf hedefinin 2030 yılına kadar yüzde 15'ten yüzde 30'a çıkarılması yönündeki Cumhurbaşkanlığı kararı, küresel enerji sıkıntısı ve COP 28 çıktılarıyla daha anlamlı hale geliyor. Yılda 100 milyar dolar dolayında enerji ithal ediyoruz ve bunun hemen hemen üçte biri binalarda tüketiliyor. Ülkemizde binaların sadece yüzde 20'sinin yalıtımlı olduğunu ve bunun yanı sıra, enerji israfımızın gelişmiş ülkelerin 3 ila 5 katı düzeyde olduğunu düşünürsek enerji verimliliği odaklı ısı yalıtımının ekonomi açısından önemi, daha da iyi anlaşılır. Diğer taraftan yalıtımsız binalar, ciddi enerji kayıplarının yanı sıra çevreye daha fazla sera gazı salınmasına da yol açıyor.

İş ve yaşam alanlarımızda can ve mal güvenliği, yaşam konforu ve çalışma verimliği gibi somut faydalar sunan yangın ve ses yalıtımı da günlük hayatlarımız ve ekonomi açısından en az su ve ısı yalıtımı kadar hayata eş değer önem taşıyor.

Bonus Yalıtım olarak bu konuları, sektörümüze yön veren marka olmanın sorumluluğu ile alıyoruz. İş kolumuzun 4 temel bileşeni olan su, ısı, ses ve yangın yalıtımında standartları ve iş ortaklarımızın beklentilerini en iyi şekilde karşılayan ürünleri sunmak için kendimizi sürekli geliştiriyoruz.

2023 yılında üretim tesislerimizde üretim, kapasite ve süreç odaklı yatırımlarımızın yanı sıra, sürekli bir süreç olarak gördüğümüz dijital dönüşümde de yeni adımlar attık, altyapı, veri güvenliği alanlarında teknoloji yenilemeleri, ERP ve CRM sistemlerimizde, bayi portalımızda güncelleme ve geliştirmeler gibi rekabette bir adım öndeki yerimizi sürdürme odaklı yatırımlar gerçekleştirdik. 

Tüm başarılarımızın ve rekabet gücümüzün ana kaynağı, işlerini büyük bir tutku ve yetkinlikle yapan çalışma arkadaşlarımızdır. Yıl içerisinde çalışan yatırımları konusunda da önemli adımlar attık.

Azim ve gayretlerimizin karşılığını, neredeyse tüm ürün gruplarımızda beklentilerimize ve hedeflerimize paralel sonuçlarla aldık. Özellikle XPS ve membran ürün gruplarımızda kayda değer bir büyüme elde ettik. Uzun süredir gündemimizde olan, pazar beklentilerine yönelik desenli membran üretimine de bu yıl başladık ve bu ürün grubunda geliştirmelerimiz sürüyor.

Ciro bazında yüzde 50 düzeyinde bir büyüme ile kapattığımız 2023’te iç pazardaki güçlü konumumuz ve büyüme performansımızın yanı sıra, ihracat pazarlarımızda da istikrarımızı sürdürdük. İklimlendirme sektörü yılın başarılı ihracatçıları arasında her yıl olduğu gibi bu sene de ödül aldık.

Öte yandan, tüm yatırım ve faaliyetlerimizi sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında yürütüyoruz. Sayısal hedeflerimizin yanı sıra asli hedefimiz olan kalıcı ve sürdürülebilir iş yapış şeklimizi bu yıl da yürüttüğümüz her faaliyetimizde koruduk ve geliştirdik.

Sürdürülebilirlik odaklı yatırımlarımız kapsamında, 2021 yılında Silivri tesisimizde devreye giren GES yatırımını takiben, bu yıl içerisinde Sakarya ve Gaziantep tesislerimizde de GES yatırımlarımızı hayata geçirdik ve toplamda 10MW gibi ciddi bir kurulu yenilebilir, temiz enerji kaynağını kullanıma başladık. Enerji tasarrufu ve birim ürün enerji sarfiyatında önemli ilerlemeler kaydettik. TS EN ISO 50001 Enerji yönetim sertifikasını yine bu yıl içerisinde aldık. Temel olarak her kademede enerji verimliliği hedeflerken bu sertifika sayesinde bunu izleme ve değerlendirme adına gelişmeler kaydettik.

Bunun da ötesinde, Bonus Yalıtım’ın çevreye duyarlı üretim anlayışını belgelemek adına, EPD (çevresel ürün beyanı) belgemizi aldık. Bu belge, ürünlerimizin tüm yaşam döngüsü boyunca çevreye olan etkilerini şeffaf ve bağımsız bir kurum tarafından yayınlanması anlamını taşıyor.

2024 yılına, dünya genelinde ülke ekonomilerini etkileyen küresel çatışmaların ve belirsizliklerin gölgesinde giriyoruz. Gerek iç pazarda gerekse ihracat pazarlarımızda koşulların zorlaştıracağı bir yıl beklentisindeyiz. Dünya genelinde faiz artışları, tüm büyük merkez bankalarının parasal sıkılaşma tedbirleri ve para bolluğunun azalması, hedef pazarlarımızdaki jeopolitik riskler, özellikle ihracatımıza konu bekleyen zorluklar.

İç pazarda da zorluklardan bahsetmek mümkün. Yeni ekonomik modelimizin oturmasının zaman alacağı ve bu yıl parasal genişleme olmayacağı aşikar. Bu bağlamda OVP öngörülerine de uygun olarak enflasyon seyri, kredi arz durumu, yüksek faiz ve yerel seçimler, dikkatle takip etmemiz gereken konu başlıkları olacak.

Öte yandan küresel ve ulusal ölçekte durumsallıklar, iş hayatının bir parçasıdır. Zor dönemler hep yaşanabilir, ancak ülkemizin potansiyeline sonsuz bir güven besliyoruz. Nitelikli insan kaynağımız, güçlü finansal alt yapımız, ülke geneline yayılmış bayi ağımız ve operasyonel hızımız ile yine başarılı işlere imza atacağımıza yürekten inanıyoruz.

Yeni yılda temel hedefimiz, 2023 yılı kapasite kullanımımıza ulaşmak olacak. Belirli ürün gruplarımızda sınırlı büyüme hedefiyle hareket edeceğiz. 

Yeni yılın hemen başında taş yünü tesislerimizde hayata geçireceğimiz streç-hood yatırımımız ile ürünlerimize paletlemede çok daha dayanımı yüksek bir koruma sağlamanın yanı sıra, hem bayi depolarımızda hem de şantiye sahasında tüm indirme-bindirme-elleçleme operasyonunu yarı yarıya azaltma faydası elde edeceğiz.

Su yalıtımı tarafında proof grubu ürün serimize yeni ürünler ekleyerek, her türlü detayda eksiksiz bir çözümü de yine 2024’de uygulayıcılarımızla buluşturacağız.

Uzun süredir üzerinde çalışmalar yürüttüğümüz, sektörde bir ilk olacak yeni bir ürün grubunu da yeni yılın ilk çeyreği sonunda müşterilerimizin hizmetine sunacak olmanın heyecanı içerisindeyiz.

Paydaşlarımız, ülkemiz ve üzerinde yaşadığımız dünyanın sürdürülebilirliği için paylaşılan değerler üreterek büyümemizi sürdüreceğiz.